Der- Na'at-ı Hazret-i Nebî
Der- Na’at-ı Hazret-i Nebî
Ey aydınlıkların altın güneşi! Ey karanlıkların parlak ateşi! Sonsuz tecellînin en kamil nûru! Ümidin biricik neşv ü sürûru! Allah’ın habîbi, fahr-i kainat, Peygamber-i zişan, ism-i şefaat, Resuller resulü şanlı Muhammed! Söz seni tavsifde bulmuştur zahmet. Çünkü sen evvela habib-i Hakk’sın En âlâ vasıflara müstehaksın! Sensizlik bahsinden titriyor gökler, Sensizlikten Hakk’a sığınıyor yer. Yıldızlar yerinden bir bir düşüyor, Sensizlik bahsinden ateş üşüyor. Zerreler giriyor hemen telaşa, Sensiz bir kainat düşünmek? Hâşa! Dirilişte rahmet sancaktârısın, Cennet-i âlâ’nın ilkbahârısın. Varlığı ile yoklukları yutan Yokluğuyla varlıkları korkutan Hakikati aralayan perdesin! ’İki yay arası’ olan yerdesin! O ’Levlak’ başında altından taçtır İlmin nuru her dem sana muhtaçtır! Pendlerin silmiştir zamandan tozu. Mazur gör sözdeki kusurumuzu. Mazur gör Ey Nebi çün sen bilirsin Hiçliği hakkıyla Hep’ten bilirsin! Biz ancak sezeriz, bilmeyiz O’nu Başlangıçsız Baş’ı, ve Sonsuz Son’u. Teşrifinle şükür Hakk’ı sezdik hem, Şükür teşrif ettin sebeb-i âlem! İsteriz Rahmandan seninle meded Allahümme salli âlâ Muhammed!.. Şiiri okuyan-okumayan, beğenen-beğenmeyen herkes bilsin ki Övgüler ancak Allah’adır. Her övgü, her şeyin yaratıcısı olması hasebiyle O’nadır ve takdir de O’ndandır. Ben herkesten Allah razı olsun diyorum. Diriliş gününde Habib’in (sav) şefaat sancağının altında buluşmak ümidiyle.. |
kutluyorum çook ve hayırlım olsun
fazlasıyla hak etmiş
dua ile...