Ankara
Güven parkın her kumrusu ’sen’ oluyorsun
ve karanfil pasajında gümüşe kesiyor aşk. Dikmen Vadisinde yakalıyorum gözlerinin aksini ........................................korkuyorum. Cebecide eski bir pastanede oturduğun sandalye oluyorum. Sakarya’da bir türkü bar önünde unutulmuş bir mendil gibi kalıyorum. Atakule’nin yüksekliğinde geziniyor ellerin. Botanik Parkında endemik bir bitki oluyorum. Hoşdere Caddesinde ökse otuyum şimdi Fotosentez tekelinde boy veriyorum. Cebimde ürkekleşiyor Ulus Meydanı anagram oyunlar kuruyorum. Batıkent’in batık gemisi Sincan’ın sinmişi oluyorum. Kızılay’ın her ihtimale açık bulvarlarındayım. .........................................boğuluyorum. Mithatpaşa işkembecisinin önündeyim .........................................acıkıyorum. Kuşlar pisliyor üzerime .........................................aldırmıyorum. Kayıyor ayağımın altından sokaklar. Sana savruluyorum. Mecliste çözülemiyor hiçbir sevda meselesi Bakanlıklar aşka bakmıyor ..............................................öğreniyorum. Sıhhiye’nin sıhhi rahatlığı içinde kıymık batarcasına içime ..............................................seviyorum. Hem bu şehri hem de seni. Macide ÖZCAN |
saygı ve sevgiler...