0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
886
Okunma

Bu kez nağmeler süzülüyor yanaklarından
Sustum, ilk gidiş değil bu
Son kez yapraklar dökülüyor saçlarından
Durdum, son bakış değil bu
Ah Lavantin!
Sen gizli bir çiçek
Sessiz, ürkek, masum bir ceylan
Sen hisli bir melek
Yalnız, mağrur, vakur bir açelyan
Irmakların ortasına bir yangın düştü
Hezeyanlar içerisindeyim bilsen
Gönlümün hicranına bir fikir düştü
Nedimeler timsaliyim bilsen
Ah Lavantin!
Fikirdaşım, yandaşım, arkadaşım hadi şimdi söyle sensiz ne yaparım?
N’olur ahvalimi sorgulama utanırım
Kim ne söylemiş? Aman suuus! Kıskanırım
İrkilir, hoyratça koparır yanılırım
Vakti geldi, soluğum kesildi
Boynunu öyle kıvırıp nazlanma
Akdim göz göze geldi, nurun dize geldi,
Sözlerim şaştı, dilim lal oldu, saklanıp hayıflanma
Günahlar, sevaplar seriliyor bir bir
Ortalık mahşer yeri, görmesinler kapa gözlerini
Melekler, şeytanlar diziliyor bir bir
Kalabalık hançer gibi, görmesinler kapa gözlerini
Aşkın narına geldim,
Durdum kapına geldim,
Dayandım yanına geldim,
Kandım bir oyuna geldim,
Sen beni benden iyi bilirsin
Affını istemeye geldim.
HAKAN AYDIN