-Belki de, Gerçekten-
Sesinin yüreğimdeki akustiğinde
Süzülürken gözümden yaşlar Yüreğim sana bu satırları yazar Dinle yâr! Buğunun ardından izler gözlerim seni Gelişinin şerefine açacağım yüreğimin perdesini Gözlerinde arayacağım kendimi Hasretine sarıldığımda teninde Kokunu ezberleyeceğim.. Belki de, hiç yaşanmayacak bunlar, Perdenin arkasında üşüyecek hayalin.. Belki de, tenim hiç sen kokmayacak! Saçlarım bilmeyecek belki de, Dizlerin de nasıl salındığını. Yüreğime ilk değdin yerdeki kızarıklığında hala yüzüm Ve gözlerimde kopkuyu sen / dem.. Bu yüzden belki de, hiç çay demleyemeyeceğim sana. İnce belli bardakta kalmayacak dudak izin. Sırf bu yüzden, çaya katığmız olmayacak Şeker tadında muhabbetimiz.. Kıpır kıpır, yakamoz misali sevdim seni Yüreğime çarptığından beri Gece karanlık, soğuk, ürkütücü bir yalnızlık eseri Yolumu aydınlatan deniz fenerim.. Nice azgın sularda alabora olan yüreğim. Senin sakin sularında dinlenmişti.. Gözlerimde deniz, denizde sen,, Sen de gemiler geçer, hasret sirenli.. Hayallerim sesine karıştı yar, Umutlarım geceyle-gündüz arası yarıştı Bu yarışın galibi gözlerimden akan yaşlardı.. Gece sen ve ben.. Işıklar söndü, mumlar yanıyor. Odama yansıyan ışıkla, bir resim beliriyor Titrek gölgelerin her karesinde.. Öyle görmek istediğimden belki de. Bil ki; kör gözle bile, çizebilirim seni Yüreğimdeki yüz hatlarının tüm hücresini! Belki de değil, gerçekten. Tarih:31/01/2008 Saat: 04.10 Yer: Çok uzaklar, belki de nefes yakınlığında Dilek Kadıoğlu |