Nerdesin
Kar yağardı ve beyaza bürünürdü ağaçlar,
Sonra soğuk eserdi rüzgar bir uçtan diğerine çaresizlik taşır gibi, Uğultusu yankılanırdı tüyler ürperten. Pencerenin buğusuna çizilen kalpler ki, Özlemleriydi ufacık hayatların kocaman beklentileri. Fakat yine de oklar saplardık o kalpler, Bilinen bir final misali baştan bir kabulleniş. Hatırla derme çatma evlerin perişan bacalarını, Ne anlamlar yüklerdik yükselen o kara dumanlara, Bir de dilek tutardık aya bakıp dalarken uzaklara. Oyunlar oynardık avlusunda seninle gecekondumuzun, Bir kısmı naylonlu kapısının çatlamış bir camı vardı, Ve kırık dökük çitlerle örülüydü etrafı bahçesinin. Ufak ama şirindi demeyeceğim, Rezildi. Onu yaşanır kılan, bunu önemsemeyişimizdi. Yağmur içimize yağardı, Sel olup akardı yüreklerimiz. Hararetliydi seninle mülâkatlarımız ve ben hala Tanrı mı terk etti bizi yoksa biz mi kendisini bilmilyorum. Fakat tanrısızlık bile çekilecek gibi değil. Şimdi burada daha soğuk geçiyor günler. Geceler çıkamayacak kadar yorgun sabaha Çünkü sen yoksun Yok o güneşi heyecanlandıran gülüşün, Attığın kahkahaların yok. Ve artık soğuk olan sadece hava değil. Yüreğim soğuk Benim soğuk olan. |