Mektup
Bir ben gidiyorum bu gece yıldızlar habersiz,
Gökyüzü karanlık, bulutlar çaresiz. Kavgalarım geliyor aklıma. Sıcak sohbetlerim, kırdığım insanlar, delice sevişmelerim Hiç unutamadıklarım, Hayal meyal hatırladıklarım. İşlediğim günahlar, itiraflarım ve en yalnız zamanların vazgeçilmez tanıkları sıvasız dört duvar. Asi başkaldırışlarım, Hayata sövüşlerim, Beynimi kemiren o, Varoluş çelişkilerim. Çocukluğum geçiyor gözümün önünden. Giydiğim yamalı pantolonlarım, Yırtık çorap, delik ayakkabılarım. Utangaçlıklarım, Yediğim dayaklar, Gizlice içtiğim izmaritler, Çaldığım çikolatalar ve uçurtmalarım, Bir kez olsun uçuramadıklarım. Sonra bir annemin olduğu geliyor aklıma. İşte o an bir huzur kaplıyor içimi. Benim de bir annem vardı bir zamanlar diyorum. An geliyor, bir ses duyar gibi oluyorum. Anne sen misin diyorum, Oysa bana nasıl seslendiğini bile hatırlamıyorum... Olmasın artık sabah, Doğmasın şu lanet güneş, Ötmesin dallarda bülbüller, Gelmesin bahar, Açmasın çiçekler, Umut, yerin dibine batsın. Hayallerin ise canı cehenneme. Boş sokaklar, Titreyen lamba alevleri, Ve intiharlarına şahit oluyorum göğsüme düşen damlaların. bir ben gidiyorum bu gece işte, Yıldızlar habersiz, Gökyüzü karanlık, Bulutlar ise çaresiz... |