Soma
SOMA
İkibin ondört onüç mayıs kara bir gündü, Acı haber yayıldı millet yasa büründü. Maden patladı,yandı Soma mahşere döndü. Kaçanlar kurtuldu da, üçyüzbir ocak söndü. Yükseldi feryat figan, bu afet çok büyüktü. Yarıldı maden, kara kömür üstüme çöktü. Yandı yürekler yandı, kömürün ateşinde, Göçük altında kaldı, yaşı yirmibeşinde. Alnım ak gönlüm temiz,yüzüm kömür karası. Madenden kazanırım, helal ekmek parası. Madende çalışıp da, ev almaktı niyetim. Felek büktü belimi, yavrular kaldı yetim. Çocuklar ağlar babam babam diye meleşir, Analar yandım oğul yandım diye söyleşir. Yeni evli gelinler,düğün yapacak kızlar, Yolar saçını, döver dizini, içi sızlar. Ana yüreği ateş, pel perişan babalar, Ekipler can kurtarmak için durmaz çabalar. Çevre illerden kamyon kamyon tabut taşındı. Dozerler mezar kazdı,asfalt yollar aşındı. Maden yolunda gider beyi,yükü boynunda. Kapıda bekler eşi, iki eli koynunda. Gözlerim yolda kaldı , Mehmed’im gelir diye, Umutlarım tükendi bitti, döndüm deliye. İçin için yanar da kömürün çıkar gazı. Başbakan der kader bu, böyle yazılmış yazı. İhmale kurban verdik, üçyüzbir kişi şehit, Gazdan zehirlendiler, bir dünya buna şahit. |