Gecem ve Sen & Sen ve Gecem
Bir sükût nasıl haykırabilir
Ya da bir göz ağlarken nasıl kuru kalabilir Bilmiyorum ama Bu gün bir gece var odamda, Kan kırmızı gözlerle bir köşede Ağlamaklı ancak kızgın Solgun ancak cesaretli Yalancı bir gülümseme ile Ayaktayken oturuyor. Şizofrenik bir durum belki Güneşi gecemde aramak. Sonra uyumak sabaha, Ya da uyanmamak. Ne bileyim işte. Gece hiç olmadığı kadar karanlık mı ne? Yok yok, gece aynı gece, Penceremde aynı çaresizliğin buğuları var. Dört duvarımda aynı ben, Bende aynı sen. Gecem aynı sen. Sen aynı gecemsin. Doğmasın güneşim öyleyse. Ne de olsa her doğan gün sermayeden yedi bugüne kadar. Yok yok gecem hiç olmadığı kadar solgun bu gece. Duvarlar solgun, duvarlar solgun, duvarlar solgun, duvarlar solgun. Dört duvarımın yoklaması her gece tarafımdan yapılmakta, İşte aynen böyle. Kimsesizliğim, sensizliğimle beraber beni kimsesiz bıraktı. Hiçbir şey dünkü kadar güzel olmayacak öyleyse. Belki bir sonraki gecem de olmayacak bu kadar karanlık, Ne dersin? Karanlıktan nefret ediyorum zaten, Halbuki en çok da onu severim odamda. Duvarlarımınsa dört tane olmasını severim. Ben aslında seni çok severim, Bu yüzden hasretini de severim. Beklemeyi de severim, Gelmeni de gitmeni de Ağlamanı, gülmeni de, Ağlatmanı, yıkmanı da, Ölmeyi de severim biraz. Az ölmüş değilim ne de olsa. Ölmek, Yabancım değildir. Ama sen tanışma. 18.05.2014 |