anKARA
Aramızda ne fark var ?
Ey emek uğruna dara düşenler.. Hep alın teri teknelerinde , sahipsiz hesapsız bırakılmadı mı? Yasalarca ve haramilerce , ölümlere cehennem kalışımız.. . . . Soma’da toprak karasına düşüşen cesetleri ambulanslara sığar mı sandın ey halkım? Ya Roboski’de römorka sıkışan bedenleri. Öylece teslim ettiler ölüm tüten ocaklara... Hâlbuki hepimiz esmer tenliydik.... aynı Kıble’ye başımızı yaslamış Ve aynı Ademle dünyada terk edilmiştik Şimdi bütün bütün karalandık. ulusça ve emekçe pazarlandık... Günlerimiz kara , Emeğe sahiplenen gönlümüz maskara.. Kullarına mülteci bırakıldık ey anKARA. .. Taşıyabilir mi sandın ey halkım? toprak toprağa soyunan bir heyecanı... Bir evlat özleminde kararırken Ocaklar Kader kader diye üstümüze kusanları... Not : bu şiiri 19 Mayıs 2010 Muğla’da katledilen #şerzanKurt adına adıyorum.... Somada yaşamını yitiren ailelere Allah’tan rahmet ve sabır diliyorum |
Merhaba,
"Ankara" güzel ama ben "Roboski"yi yeğlerim.
Burada her türden -divan tarzı, hececiler, serbetçiler- yazan var.Ben şu ayak uyak
tarzını pek tutmuyorum. Yazan yazıyor serbestçe. Uyak da gelip yerini alıyor.Bu tarzda
kendin olmak veya yeni bir yol bulmak mümkün. Ötekinde sanki "tekrar" var. Hele divan
tarzı. Ancak hepsini de okuyorum .Herkesi değil tabii.
Lafı uzattık affola.
Teşekkür ederim saygılar.