Yaman Bir Ağrıydı GözyaşıKendi içine devrilmiş karanlık dehlizlerden Işığa koşuyordu yüzlerce can Çektikleri her nefeste panik Attıkları her adımda ölüm ile yaşama koşan Kiminin aklında eş, kiminde kardeş Oğlum için yaşamalıyım diyordu bir diğeri Geçtiler yeni can vermiş ruhların üzerinden Işığa ulaştılar eller üzerinde, yarı baygın Dışarıda günah çıkarma törenleri, onlarca kamera Tabutlar yağıyordu şehirlerden, havada kanlı duman Düşlerin ötesinde bir yerdi Soma, dillerde isyan Yaşamak kanlı mendildi, gözyaşlarını saklayamayan Patlamış avuçlarıyla, kirli çizmeleriyle sedyede bir adam Islaktı işçi tulumu, ölümü atlatarak ışığa tutunmuştu Sevinç ile acıyı aynı anda tatmış, hayata sarılmıştı Mahcup bir edayla sordu hemşireye, ‘kirlenir mi uzansam’! Ölüleri verdiği halde, sönmedi Somanın maden ateşi Bulutlara karıştı zehir, yağmur olup düştü mezarların üzerine Kızıl bir isyanla ağlarken gökyüzü, hayat devam ediyordu Yaman bir ağrıydı gözyaşı, usumuzu terk edip arşa akıyordu Selahattin YETGİN |
saygımlasınız