KAR YAĞDI
Kar yağdı,
karın rengi kömürden daha karaydı Boncuk boncuk, tane tane düşerken gökten Hayat sustu Bir adam köşeye usulca oturdu Ölecekti, lakin acelesi yoktu. Mesai zili çalmadı nasılsa Amir hoyrat sesiyle azarlamadı Ortalıkta sessizliği bozan sadece ufak bir yangın vardı Acelesi yoktu adamın Önce abdestini aldı, Sonra namaza kalktı Paydos zili çalar endişesi olmadan Usulca yanan ateşin karbonmonoksidini tattı Ölüme bir adım daha attı. Tepesinden sesler geliyordu Su sesi bazen, Bazen de kül sesi Gömüyorlardı oysa onu Canlı canlı Diri diri Bir adam üzülmesin diye Onlarca yüzlerce adamı gömüyorlardı Aldırmadı ama o yine.. Mesaiye ücretsiz kalırkenki tevekkülüyle Doğruldu kıblesine “geliyorum” dedi Rabbisine “simsiyah dünyayı bırakıyorum” Kanının takadi kalmamıştı Ayaklarını hissetmedi önce Yığıldı dizlerinin üzerine Namazı bozmak günahtır diye Of bile demeden Karıncayı incitmeden usulca sustu adam Gözleri bulandı, Bakkaldaki veresiyeyi hatırladı İrkildi Bankayı düşünürken içi titredi. Peygamberi onu Teselli etti “üzülme; Bende ölürken zırhım Yahudi’ye rehindi” Dedi. |