TUTSAKyine aynı kaftanı biçtiren, aynı acıyı giydiren aynalar söyleyin bu kaçıncı sızı… kalbini bir değil bin açmalısın ki küle ve ateşe tutsak bunca karanlığı kim çekti gözlerinize kim zincirledi kahpe prangalara onbeşlik yaşınızı bir somun ekmeğin ağırlığını kim çaktı sırtınıza susmayın! şimdi gökler kaynıyor sizler giderken öyle işte dimdik gururla masumca alnınızda yıldızlar, avuçlarınızda ter melekler eşliğinde cennet bahçelerine her yer duman, her yer isyan, öbek öbek çile hazin bir sancıyla mayıs bulutları toplanırken dağlara yer gök dar- çöken omuzlara çağlıyor gözlerden matem yine akşam indi öksüz kırlangıç tepelerine küle ve ateşe tutsak yine uzakta evler tutuşuyor görüyorum dumansız… ayşe uçar 16-05-2014 |
Şiirin güzelliğindeki kalemin ustalığını kutluyorum
tüm yüreğimle ve tam puanımla.