Kömür
Kaç ocak söndürdün sen tükettin nice ömür.
Kara elmas dedikçe kararttın kandilleri. Bahtımızın karası senden mi naşi kömür? Anlamadın nedense döktüğümüz dilleri. Helal bir lokma için indik yerin dibine. Alnımız ak olsa da karardı ekmeğimiz. Aldığımız toplasan çıkmaz ki birkaç bine. Canımızla ödedik hiç oldu emeğimiz. Ardımızda bıraktık öksüz yetim ve de dul. Boynu bükük çocuğum şimdi kime emanet. Çaresizlik öğretir hayat denen zor okul. Kime etsek arz-ı hal kime etsek şikayet. Yerin altına girmek ürküntü vermez bize. Elbet ölmek mukadder buna inancımız var, Lâkin neden verilir kusurlu işe vize. Bize mi mahsus sade geçit vermek kırize. Neden tedbir alınmaz takdirden önce kömür. Para ve pul değerli niye insan canından. Tükenecek yüzünden hiç hiçine kaç ömür. Kim sorumlu masumun mazlumca ziyanından. Birkaç cümlelik sözle geçiştiriveririz. Hayıflanmak çare mi tedbirsiz yaşamaya. Üç günlük çıkar için katman katman eririz. İzne çıkar ansızın bu yerde edep haya. Alnımızın teriyle onurlu yaşamaktan, Başka gayemiz yoktu şu üç günlük dünyada. Kömür ayıramadık neden karayı aktan. Neden düşeriz yalnız öldüğümüz gün yada. Ankara, 14.05.2014 İ.K |
ÖLEN KARDEŞLERİMİZE ALLATAN RAHMET DİLİYORUM AİLESİNE SABIR YARALI OLANLARA ACİL ŞİFALAR ,KURTARILMAYI BEKLEYEN KARDEŞLERİMİZDEN MUTLU HABERLER BEKLİYORUZ