Adeviye 1
Adeviye
gecelerime bir çığ devrilir bakışlarından binlerce kız çocuğu düşer gözlerime ıslanır gülümseyişlerim parçalanır mahzun... yıldızları taktığım saçlarındı geceden siyah geceden siyah bakışlarınla ay ışığımdın Adeviyem doğdunya bugün kollarımda senin ağırlığın vardı tüğ kadar hafif bir de o güzel sesin billur ve naif gelecek günlerin yalnızlığınamıydı o hırçınlığın neden uzaksın şimdi... boş kovanları gibi sokaklarında Necef’in nerede kime vuruldum parçalandı adımlarım metruk binaların sıvası düşmüş duvarları gibi yalnızlığıma özdeş senden bir parça taşıdım hep içimde sen bilirmisin Adeviye o kız çocuklarının yüzlerinde ve kollarında şarabnel parçaları vardı yürekleri tıpkı benim yüreğim gibi ürkek ve yaralı özlemleri toprağa kavuşma günü gibi saniyede düşen milyonlarca yağmur tanesi yağmurlar Adeviye yağmurlar seninle gittiğimiz günü hatırla üşüdüğünü gördüğümde işte tamda bu durakta akşam üstü ve yağmur sağanak Halfelik’in ışıkları solgun yanarken seni nasıl sarıp yüreğimin ateşiyle ısıtmaya çalıştığımı hatırla senin için geldiğim şu noktada hala senin o günkü kadar annenim Adeviye seni benden liğme liğme kopardılar kavuşma gününü beklerken kirlenen yüzüme hasretin düşer izleri şarabnel parçaları gibi yüreğime savruk derindedir yarası o kadar derindeki Nevada’daki gibi koca bir kanyon görünen yüzü görünmeyeni ise senin gözlerin kadar karanlık bir uçurum Adeviye gecelerime süreyya devrilir bakışlarından binlerce kıvılcım düşer yüreğime hırçın esen rüzgarları gibi Arzep’in nerede kime savruldum parçalandı mevsimlerim kuruyup dalından düşen yaprak gibi çarasizliğime özdeş militan düşler kuruyorum şimdilerde barut kokan ellerimle sensizliği oğuşturuyorum dinmiyor hasretin bahar geldi işte eriyor bak Ararat eriyor kardan adam öyle yakıcı bir rüzgar ki eriyor k-ardan kadın ve soluyor kardelenler Adeviye neden uzaksın bana gün batarken vuruluyor cümlelerim cevpsız kalan bir yığın soruyla Adeviye gecelerime terkedilmiş bir şehir devrilir ve binlerce kız çocuğu düşer gözlerimden ıslanır sokaklar geceme zıt bir ağartı tan yeri ezansız öksüz kalan minareleri gibi Ayasofya’nın nerede kime sustum parçalandı isyanım kendime yenildiğim savaşlarım kadar yorgunum ihtilalimdir uzak kalışın senin uzak kalışın terkedilmiş bir şehir Adeviye... ahucan 05 mayıs 2014 |
cevpsız kalan bir yığın soruyla
Adeviye
gecelerime terkedilmiş bir şehir devrilir
ve binlerce kız çocuğu düşer gözlerimden
ıslanır sokaklar
geceme zıt bir ağartı
tan yeri
ezansız
öksüz kalan minareleri gibi Ayasofya’nın
nerede
kime sustum
parçalandı isyanım
kendime yenildiğim savaşlarım kadar yorgunum
ihtilalimdir uzak kalışın
senin uzak kalışın
terkedilmiş bir şehir Adeviye...
YÜREĞİNE SAĞLIK. KALEMİNE SAĞLIK. GÖNÜL SESİN HİÇ SUSMASIN......