Biletini Yak Abdestini Al ve Sokul
Yıl 1934, aylardan kasım ..
Onlarca yıl geçti, bana kalansa yalnız yasım, Şimdilerde gişe abdesthane olan kısım. Yine mahzun, yine ağlamaklı biçare nesli Asım... Ey bülbül şimdi git başka bir gülistan bul Ayasofyam hasta, mateme büründü İstanbul. Constantin surlarında hala tazeyken Fatihimin busesi, Kesildi, asırlarca boğazda yankılanan İslam nişanesi. İzleri suyla temizlenmez bu günah ve kirin, Bir yanda tertemiz hilalim, diğer yanda haç ve irin . Nice eller, gayrimüslim lebler dokundu mahremime; Her yanını gözyaşı ve secdeyle silmek borç olsun bize ! Ayasofya İstanbul’un bağrında sararmış gül, solgun gonca Ben İbrahim’e su, nemruda cehennem yüklü karınca.. Küffara karşı güç mü arıyorsun? O güç gönlündeki iman. Ben ki güçsüz örümcek Sevr’de gül Ahmed’i koruyan.. Sen de bir karınca, Örümcek belki de bir ebabilsin Bir köşeye yaz dava yeminini, ümitsizliği kov, yenilgiyi at lügatından, Çaresizlikten sızlanmayı bırak derdine odaklan ve Rahmana yaslan. Rabbin müjdesini unutma, saadet günleri yakın.. Aydınlanacak Dünya, piri pak nuruyla İslam’ın! Sesi duyulmasa da zincirler kırılıyor usul usul, Yarin kapıları açılacak, az daha sabret İstanbul.. Biletini yak, abdestini al ve sokul.. Ayasofyan seni bekler, neredesin İstanbul ! Muhammet Demirci |