KURDUM EFKAR MASASI!..Kur usta masamızı şu kimsesiz köşeye; Halinden kimsesizin ne anlarsa ondan ver… Bu akşam efkâr suyu derdimiz kadar olsun; Gönülsüz dolmaz kadeh yürekten dök candan ver; Halinden kimsesizin ne anlarsa ondan ver… Biraz buz koy ateşler yandıkça yanıyor bak; Acı şalgam bol olsun kavursun dudakları; Duyanlar kahkahayı hep mutlu sanıyor bak; Oysa yalnız biz siler ıslanan yanakları; Acı şalgam bol olsun kavursun dudakları… Şu kara bahta inat çeşit çeşit peynir koy; Masamızı donatsın yeşillerin bin hali; Eksik kaldı şu kenar alasından kavun soy; Şimdi dile gelecek müşküllerin ahvali; Masamızı donatsın yeşillerin bin hali… Balık taze olsun bak şu yoğurdun yanında; Dokunurmuş diyorlar dokunmadı bunca yıl; Şu gördüğün garibin neler gezdi kanında; Fikir çoktan firari meyletmez bize akıl; Dokunurmuş diyorlar dokunmadı bunca yıl… Haydi usta ilk kadeh kalkarken ağır ağır; Dibine vursun efkâr yudum yudum bu gece; Hayaller ah hayaller kimi kör kimi sağır; Ve kurtulsun dillerden günah sayılan hece; Dibine vursun efkâr yudum yudum bu gece… Millet içer gülüşür biz ağlarız ne garip; Biraz Müslüm duyalım arkasından Neşet’i; Dokunduğum kadehler dudağımda mustarip; Birkaç yüzlük taşımaz böyle ağır cesedi; Biraz Müslüm duyalım arkasından Neşet’i… “Büyük olsun rakımız küçükler taşıyamaz; Kabuk tutmuş yarayı her cerrah kaşıyamaz…” Ali ALTINLI – 07/05/2014 Saat: 19:58 |
Kabuk tutmuş yarayı her cerrah kaşıyamaz…”
Her şiirin ille ki vardır bir deyişİ, bir haykırışı, bir direnişi...Kutlarım şiirinizi SAYIN ALTINLI...SAYGILAR