KAPKARACoşkun bir geceden sonra, Suratsız bir gün Hava gergin, Nasılsa baharın sonu yazdır “Ya şu çanlar, şu kilise çanları Tanrıda hangi duyguları uyandırırlar” renkleri kapkara Pencereler açıla, açıla, kapılar kırıla, kırıla Denizin altı balık, üstü gemi Birazdan konuk olup, onur verecek Dev bir bulut, gelecek karara, karara… “Görmez mi deniz, Ayrımına varmaz mı hiçbir şeyin” Yine kapkara Fısıldattığımız sözcükler Sinek vızıldamaları, yapışmış pencereye Yapışmış mor kara midyeler Solgun, saydam denizanalarına “Bilmez mi yaşlı bir kadın, Mutfaksız ve ıssız bir evin önünde oturmuş” saçları kapkara Taşlar, suya attığımız taşlar Kimseye ait olmayan taşlar, bir yokluğun peşindeler şimdi Hepsi toplanacak bir araya Yalnızca rüzgârla ve zamanla ve sesle “Geçmez mi günler, kirli günler, durup kalır doruklarda” şimdi eskisinde de kapkara.. |