HASRETİZ İKLİMİNE YA RESUL ALLAH (S.A.V.)
Sen yoktun, ayrıldı aramızdan Cibril Nefesli Zümrüt-ü Ankalar,
Sen yoktun çıktı inlerinden, yayıldı yeryüzüne şeytanlar. İttifak eyledi nemrutla Karun, kuruldu hem iblisin tahtına firavun. Sen yoktun Ya Resul Allah, yoktu Ebu Bekiri Sıddıkın, Yoktu Adaletli Ömer’in Zinnureyni Osman’ın, Sen yoktun Ya Resul Allah, yoktu heybetli Hamzan Zülfikârı Alin, Ne çabuk da geçip gitti zümrüt kanatlı mevsimler, Sen yoktun Efendim, bahçelerimiz de boyun büktü güller. Hangi gün Ya Resul Allah; Mazlumların yüzü güler , Asrı Saadetindeki; O Kutlu Günler hangi gün geri döner. Sen yoktun, vuruldu anne kucağında büyümeden masum bebeler, Harabeyi viraneye döndü, bin yıllık kadim şehirler, Hicret yurdu bulamadı göç yollarında hali perişan yüz binler, Sen yoksun aramızda, Ümmetinin elinden kim tutar. Sen yoktun Ya Resul Allah, yıkıldı payitahtımız. Sen yoktun aramızda ocaklara figan düştü, Çekildi Adalet çağı yeryüzünden Yerine ifriti bir zaman düştü. Ey Alemlere Rahmet olarak gelen Sevgili, Emir Buyur; Katına bizlerden haber getirenlere, Bi İznillahi Teâla Emir Buyur ötelerden, Hızırlara İlyaslara, Üçlere yedilere, Kırklara binlere, Emir buyur Adaleti mazlum adına; Yeşil Sarıklı Gazilere, Şüheda Ervahına, Cennet Semalarında süzülen; Zümrüdü Ankalara binsinler; Emir Buyur Ya Resul Allah Bedrin Aslanlarına, Karanlıklara bürünen çağımıza insinler. Ey Makamı Mahmud’un Sahibi; Adem ile Havva’nın Af Sebebi, Elif Lam Mim, Elif Lam Ra, Ta ha ve Yasin’lerin hürmetine, Ey her iki cihanın övülmüşü ve övüleni Ey Sahibuz Zaman; Emir Buyur; Asrı Saadet Muştusuyla yeniden dirilelim, Hem kıyamda, hem secdede saf tutalım peşinden, Yürüt bizi Ya Resul Allah, yürüyelim izinden, Yürüt ki karanlıklar çekilsin yeryüzünden, Karışsın Ya Resul Allah; Rahmet Gözyaşların gözyaşlarımıza. Ve Dalgalansın Sancağın dört mevsim yedi kıta da Erzurumlu Hayrettin KIZILOĞLU (KIZILOĞUZ BEYİ) |
Ezelden bey’atli hakanımızsın
Az idik sayende murada erdik
Dünya ve ahiret sultanımızsın
Unuttuk İlhan’ı Kara Oğuz’u
İşledik seni göz bebeğimize
Bağışla ey şefi’ kusurumuzu
Bin küsür senelik emeğimize
Suçumuz çoksa da sun’umuz yoktur
Şımardık müjde-i sahabetinle
Gönlümüz ganidir, gözümüz toktur
Doyarız bir lokma şefaatinle
Nedense kimseler dinlemez eyvah
O kadar saf olan dileğimizi
Bir ümmi isen de ya Rasulallah
Ancak sen okursun yüreğimizi
Suları tükendi gülaptanların
Dinmedi gözümüz yaşı merhamet
Külleri soğudu buhurdanların
Aşkınla bağrını yakmada millet
Ne kanlar akıttık hep senin için
O Ulu Kitab’ın hakkıçün aziz
Gücümüz erişsin ve erişmesin
Uğrunda her zaman döğüşeceğiz
Yapamaz Ertuğrul Evladı sensiz
Can verir canânı veremez Türkler
Ebedi hadimü’l-Harameyniniz
Ölsek de ravzanı ruhumuz bekler
İdris Sabih Bey