Kaderin bir tecellisi olarak, tam yedi yıl önce gurbete geldim, yaşamadıklarımı yaşadım, duymadıklarımı duydum, görmediklerimi gördüm, hayatı maskesiz ve çıplak haliyle tanıdım, dostane gülen yüzlerin aslında maskeli baloya katılan insanlar olduğunun farkına vardım, insanları maskeli baloda rol kapma yarışında yakaladım ve daha iyi tanıdım, gurbette yaşadığım yıllar boyunca, hakiki manada ve samimi bir şekilde, içten pazarlıksız, menfaatsiz ve dostane gurbeti yüzüme gülerken görmedim, yıllar geçmesine rağmen el gibi görünmekten kurtulamadım, uzun yıllar yaşadığım gurbetten geriye dönmeyi çok istedim; Kaderim buna asla müsaade etmedi dönemedim, gerçek anlamda dönemedim amma hayalimde sılama döndüm, çünkü hayallerimi kimse esaret altına alamadı daha ve bu şiiri gurbete gitmeden önce, gurbete gitme diye kendime yazdım.

Gülüm gitme yad ellere
Hüzün vardır hazan vardır
Sen bilmezsin ben bilirim
Zalim gurbet çok yamandır

Atma kendin ateşlere
Hasret vardır çile vardır
Gurbet sılaya düşmandır
Gidenin dönüşü zordur
Gitme canım kal sılada

Gözlerden yaşlar dinmez
Yüreklerde hasret bitmez
Sohbet ettiğin dostlar
Muhabbetini özler
Kalanlar yolun gözler
Üzme seni sevenleri
Çevir gurbetten yüzünü
Dön sılana yönünü
Gitme gülüm kal kalbimde
Yüreksiz gezen kullar
Yüreğine gam ekerler
Fırtına olur boran olur
Kolun kanadın kurutur
Bedenine dert dokunur
Hem kendine hem de bize
Kıyma gülüm kıyma nolur
Vazgeç artık kal sılada

Ana yardır baba dağdır
Bacı kardeş tende candır
Sıla damarında kandır
Suyu toprağı şifadır
Gitme gülüm yad ellere
El yüreği yamandır
Üzerler ağlatırlar
Gülüm gitme kal kalbimde


Erzurumlu Hayrettin KIZILOĞLU


(KIZILOĞUZ BEYİ)