Kızıl Irmak
Kıvrım, kıvrım akar Kızılırmak,
Kan çanağı gözlerim misali yatağı. Delir ipte coşar zaman, zaman, basar sular ovayı Durmam der gibi sanki bulana dek hakku-Talayı Neden coşarsın bire Kızılırmak Ha bir an önce ha biran geç,güç mü sana denize varmak Neden kan ağlarsın bilmem ki Yanında işte ananda, babanda toprak Sanki Anadolu’nun bağrına gümüş kakmalı bir hançer Suladın Kapadokya’yı kanımla nice seneler Ne mutlu ki sesin hakkı zikreder Ne Fatih’ler gördüm sen ne kanuni’ler Kimi zaman bir gelin edası var akışında Kimi zaman bir hakan öfkesi Yıkarsın engel tanım ayıpta yatağını bendini Bir sen biliyorsun yinede, nereden gelip nereye gittiğini Taşırsın yılların ağır yükünü sırtında Şanlı Geçmişi Fetih dolu Osmanlı’dan bu yana Utancından mı kıpkırmızı akarsın bilmem ki? Yoksa yirminci asrı yaşamak mı ağır geldi sana Evvelin çok öncedir ben bilemem Ben dün geldim bir gün giderim Belirim mahşerdir senin gerçek bendin Bir damlada benden al belki o gün şahadet edersin. |