yürüyüş 1
ilk insanla başlayan bu kaderde
güzel ayrı kötü bile yürüyor gündüz gece gibi bunların farkı esbap dünyasında çile yürüyor her devirde hangisiyse kazanan rengi ile renkleniyor bezenen galiplerin hükmü geçer sözünen ferman önce dilden dile yürüyor bu savaş elbet can yarasındadır insan ile şeytan arasındadır mücadele gayret sırasındadır çok çalışan önden yola yürüyor ilk günden bu yana gülde diken var kah topraktan kah semadan bıkan var kanayan gönlüne sabrı çakan var sessiz sessiz yıllar yıla yürüyor hiç duymadım diken olup güleni can kanatıp can katledip olanı oysa güle bülbül olmuş bileni bülbül güle gül de güle yürüyor çokluklardan kaçar önce gül olan karanlığı hatme başlar kul olan neyi okur nasıl söyler dil olan fani günde kahır dolu yürüyor esbap dünyasının neyse telaşı hep iyilik kazansa da savaşı yiğitlerin tohum olur naaşı sanır mısın arzda ölü yürüyor emin olmak için doğruluk şarttır hikmet ile gezmek ayrı bir derttir cahil için ağlamayan namerttir gözyaşı da susuz çöle yürüyor ya çöl yeşermezse deyip üzülen korkusundan içten içe büzülen nasıl yaşamıştır gönlü ezilen üzerini örtüp hale yürüyor yalnız kalmaz insan yaşar eş ile bilgili eş elbet meftundur güle kalk “endişe duyma” diyen her kula kim kiminle hep güzele yürüyor güzel olan akrabadan ne görse hep düşünür düşkünlere ne verse misafire ikram edip ne varsa bir menzilden bir menzile yürüyor sahi alim kimse gidip bulunuz maldan mülkten azat olsun haliniz dünyevi’ye tebessümle gülünüz çünkü aklı yelden yele yürüyor |