Üşüyorum Yoksul Bir Ömrün PenceresindeKorkak bir gün sızıntısı var ellerimin çizgilerinde Ruhum tavsız bir gecenin girdabında çelişkide Bedenimin suyunu tutuştururken ah ellerin Aykırı bir sevdanın gitme/kal arifesindeyim Kendi haremin ıssız yurdunda aşk arıyorum Gövdemin hicaz alazında terk edilmiş düşler Hırçın denizler basıyor kurak ormanlarımı Dudağımın yalnız sabırsızlığında aç kuşlar Kapat yüzünün perdesini yaram sana akıyor Kül kendi haresini gizleyemez olmuş gönülde Haylaz bir yel savuruyor aşka özlemlerimi Yangının yorgun kalbimin miadını okşuyor Usumun rahmetinde soluğuma çengeldin Selamsız ayrılıkların musallasında aşktın Hücrelerim titrerdi öpüşlerini düşündükçe Bir susuşun kitaplığındaki arlı düşünüştün Adıma en berrak denizleri biriktirmişsin Şarkılar silik bir hatırayı canlandırır dudakta Gel diyorsun sonu bilinmez öykünün sayfasına Tükenmişim anla yar yapayalnızlığın uykusunda Günlerdir yastayım gönlün gönlüme değmiyor Özlem kıyılarında yosunlara sarıldı aşk sandalım Pişmanlıkların sararmış sayfalarına şiir yazıyorum Kırıp bir sevdanın kalemini kendime sığınıyorum Ağlasam ulaşır mı aşkın kervanları sana Dayanaksız bir ömürdeyim yar anlasana Aşka asil rengini kusuyor hicaz tükenişler Üşüyorum yoksul bir ömrün penceresinde Selahattin Yetgin |
Hissettikleriniz ona malumdur zaten.
İçten ve güzeldi.
Kutlarım.