dalında bıçakladım , bir domatesin yanağını kanadı... kıyamadım, üzgün ellerimle yıkadım namüsait tenini saçlarını okşadım deniz börülcelerinin üzerime sindi, ela gözlü kokusu sükut etti serzenişler, çatlamış toprağımda duyamadım... utandı eski yüzlü ikindim dergahımda
sigara sardım yerli tütünden, sararttım işaret parmağımı sek bir hüznü attım, küçük kadehlere tomurcuklandı dünümün yamalı hali yadettim kulluk ettiğim kulu ziyan bir aşkı, dövme yaptım sol omzuma dudaklarından öptüm topuğuna adım yazılmamış İstanbul’u,
şeytan uçurtması oldum sonra , sahici bir yüzün yalnızlığımı taşladı İda’nın, tanrı emzirmeyen tanrıçaları bir can sıkıntısını sevdi ölesiye, iliksiz ceketim bildim duydum rekâtlandı dizlerim durmadan öldü, yeniden doğacak duvaksız kadınlar h/içlendim arasatta durmadan öldü amelim harlandım darlandım hoşnut bir hayatta
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Tanrı emzirmeyen Tanrıçalar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tanrı emzirmeyen Tanrıçalar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.