Sekiz İle On Sekiz Yaş
Ben sekiz yaşındaydım o zamanlar
Bir yerlerde toplanır yüzümüzdeki gülümsemelerle Aydınlatırdık geceyi Gün geçtikçe daha da koyulaşırdı içimizdeki sevgi Biraz semaverde yapılmış çayımızdan içerdik önce Sonra saklambaç oynardık amca çocuklarıyla Kışın ise kartopu oynardık sonra yakaladığımız kuşun etini yerdik afiyetle Ben hiç düşünmezdim bir gün her şeyi unutacağız diye Aklımın ucundan bile geçmezdi gülmeyi unutmak Hep böyle sevdiklerimizle mutlu yaşayacağız sanırdım Çocukluk işte Evet, şimdi on sekiz yaşındayım biraz daha delikanlı O sekiz yaşındaki çocuk hiç yok O kadar da kolay anlaşılıyor ki bütün değişiklikler Küçük bir düşünüş yetiyor sekiz ile on sekiz arasındaki farkı anlamaya Ben bu akşam biraz düşünmek istedim Düşündüm ve birer birer not verdim on sekiz yaşıma Mesela saklambaç oynuyordum sekiz yaşındayken amca çocuklarıyla Şimdi ise oynadığımız tek oyun kafa yarmaca İşte tehlikeli oyunlara kocaman bir sıfır Mesela birbirimize gülümsüyorduk bir yerlerde toplanıp On sekizimde somurtkanlık aldı başını gidiyor dur durak bilmeden Nereye gittiği belli olmayan davranışlara kocaman bir sıfır Mesela sabahlara kadar sohbet ederdik tüm sevdiklerimizle birlikte On sekizimde ise birbirimizin selamına hasret kaldık Yaşamayı unutan güzel kelimelere kocaman bir sıfır En kötü olanı da ne biliyor musun ey mısralarım? Avladığımız kuşun etini yerdik kışın tat almak için Şimdilerde birbirimizin etini yiyoruz üç kuruşluk dünya malı için İçimi acıtan düşüncelere dalıyorum birkaç gecedir Çocukluk başka bir şeymiş çocukluk saflık demekmiş Çocukluk ağlatanları göremeyecek kadar kör olmak demekmiş Keşke diyorum keşke sekiz yaşım tatlı bir rüya yerine Ömür boyu devam eden gerçekler on sekiz yaşım ise Acı gerçekler yerine uykumu bozan bir kâbus olarak kalsaydı |