SÜRGÜNLERDE
Efkârın tadını çıkarıyorum
Bir yandan ıslanıyor yanaklarım. Acımalı mıyım kendime Kimin umurunda Ya da ne fark eder Biliyorum işte; Söz gümüşse sükût altın. Hadi atın beni derin bir kuyuya Çekin kapağını ve örtün üzerimi. Söz ebediyen kalacağım Bu karanlık dehlizde. Sözüm var; dönemem, Közüm var, söndüremem, Yanık bağrım var Her dem kanayan. Bir ağacın kovuğundayım, Börtü böcek yakarken canımı, Kapadım gözlerimi Yine de görmekteyim o ulaşılmaz hayali. Başım dik hiç olmadığı kadar, Soruyorum kendime; Haykırsam ne çıkar. Bir tükeniş içimde Bir serzeniş dilimde. Tut ki bir düşüm, Sadece geçen zaman tek düşündüğüm. Farz et her şey koca bir yalan O zaman neydi gerçek olan. Esaret mi yıkan Kefaret mi ödediğim Sürgünlerde şu kâfir yüreğim. Ulaşılmazın nezdinde, İmkânsızlığın pençesinde. |
Özlem Demirkaya &*.*&