ressamın fırçasından renklerin manifestosudün sana uğradım aykırı bir sevda dudaklarına kümelenmiş ellerinde solgun ömrünün kınaları kanamakta imkansız hayaller sabun köpüğü gibi akmakta sözcükler kirlenmiş metruk yalnızlığında paslı hançeri bir ömür hayat ağacının köklerinde pusuda kör yazgım da yakut’i cehennem sin sevdan cennetin yedi kapısında kilit dilimde cennet lehçesi açar mı paslı ömrün kapılarını tüm gerçekler dört yapraklı yonca gibi sağırlaşan yalanlara inat zümrüdi ve sen hala sağırlaşan gerçeklerde yalana müptela öyle ki tutkunun dilinde zehirli yemin kadınsı tebessümün asık suratta tutuklu iklimleri yitirmiş monoton bir yaşam sana uğrayan tüm baharlar çiçeksiz cehennem güzünde yeşeren çiğdem zemheri baharında açan umut gibi sahra çölünde yağan kum tanesi gibi yağmur iklimlerini yitirmiş martılar dökülüyor yaşama dün sana uğradım iklim iklim zamanın takvimleri gazel dökümlü ressamın fırçasından renklerin manifestosu sırlı aynalarda palyaço giyimli iklimler gökyüzünü terk ediyor martı yağmurları gibi ikilemler mahmudiye düzkaya |
Bazen beklentilerimizin yoğunluğunu yaşamamayız bu da bizi isyana ve mutsuzluğa sürükler
Etkin kalemi kutlarim hoşça kalın