Bir sıkıntının iç çekişmesi
yarı açık bir cezaevi gibi gözlerin
kim ne derse desin yüreğin bir kapı aralığına bakar durur hep ya da bir istasyona aklın ya var, ya yok bir bulut gibi sarkar arada bir kırlara bir güle konar bir sahil kasabasında bir sahafa uğrar kitapları karıştırır, rafları düzenler olmadı balığa çıkar kiralık bir takayla pleasurenin su yüzüne vuruşunu izler, izlerde durur sonrası olmayan bir şarkı takılır adamın aklına gereksiz bir eşya gibi çıkarılıp atılır bir bir bir kentin manzarayla olan uyumu bir çıplaklık ki durmadan kendini yeniler bir pervane böceği ne güzel de sevişir oysa içindeki uyumla ve hep bir intihar gibi düşer bu kayıtlara |