On İkiye Beş Kala
Her aynada sadece altında duruyorum Ay’ın
Altındayım çünki dolunayım bakır tepside Yıkarken zamanı suyun akışında usulca Mimozalar oynaşır yıldızlarla on ikiye beş kala G/izliden sevd/aya vuruluyor gece g/ece Rekabette gölgesiyle bir ayağı çıpl/ak kontesim Yetmiyor aldığı nefesle ayazda gök kubbeye Aslında farkı yok dünden bu güne on ikiye beş kala Yol ayrımlarına ha/zan akacak Ay ışığında daima Fikirleriyle bulanıp semada yargılandı insanlık Patlak vermeden yeni denizler özürlü yaşama inat Sabahın homurtusunda irkildim on ikiye beş kala T/uzağıma düş/üyor pare pare lanetler Çeker koşulu atlarla hayat yükümü kağnım Sar beni geceye ibrişimle dolanmadan Ortak yanları son baharı beklemek tüm dillerin Yediverendik dağların eteğinde on ikiye beş kala Dönüyorum geceden kalma uykuyla yatağımda Penceremde dürüstlükten uzak can çekişmeler Mahmur gözlerle sensiz sabahlara sürüklüyor beni Us’umuz sessiz ve farklı yerlerdeyken on ikiye beş kala |