BİRDAHA
eski bir tanıdık yaklaştı yamacıma
demir attı durgun limanımın yanlızlığına seninki diye başladı kelimelerin gözyaşına sözlük lugatının o acı sayfasını açarken yıkık dökük heceleri servis ediyordu anılarıma merakıma baktı baktı bir daha baktı benimki kimdi hangi tozlu raflardan gelmişti kalp hücrelerimin çilekeş otağına oysa benimkileri bensizliğe mahkum etmemişmiydim peki yüreğimdeki acıma duygusu neydi bedenim neden alev alev yangın yeriydi ciğerimi yaktı yaktı bir daha yaktı senden sonra birini bulmuş diye devam etti köhlenmiş pas tutmuş bir işveyle söylerken tercümelerine güldüm sadece güldüm bedua etmemiştim hele sitem asla perişanmış diye noktayı nakşetti hikayesinin gölgesine çaresizliği yıktı yıktı bir daha yıktı nikahsız yaşıyormuş onada yol vermiş ikinci olmazsa üçüncü allahın emri diyormuş abisi sahiplenmiş şimdi boynuzlarını biliyormuş boşver kızım sana erkekmi yok diyormuş duyduğuma babası dayanamayıp veremden ölmüş mezar taşını çaktı çaktı bir daha çaktı başını açmış dudaklarını boyuyormuş mine etek ince dantel giyiyormuş şimdi çok pişmanım of of diyormuş hergünü ağlamaklı hiç gülmüyormuş lanet halkasını taktı taktı bir daha taktı Ayhan Aslan |