LeyliYağmur yağıyordu şehre gece yarısı Umudu denizlere sürüklüyordu Bir ağacın altında üşürken ben Mevsim sonbahardı, aylardan Eylül Bu mevsimde hasta aşklar ölürmüş leyli Karıncaların bile yuvası vardı Sarılmıştı gökyüzü yere sıkıca Bir gölge küçük adımlarla geçti yanımdan Anladım kaybettiğimi cismimi Anladım unutmuştun ismimi leyli Görmedin; avuçlarımda coştu deniz Şehir sırılsıklamdı görmedin Nereye baksam orada mezar taşım Kımıl kımıldı içimde bütün geçmiş Canım acıyordu, anlamıyordun leyli Hava aydınlanacak Gözlerin görünecekti yabancı yüzlerde Aşk ölürken susamıyordum leyli Bedenim bir yerde, ruhum bir yerde Parçalanıyordum Mevsim sonbahardı aylardan Eylül Bu mevsimde hasta aşklar ölürmüş leyli Şehir o yüzden garip mezarlığı O yüzden ağaçlar çaresiz, yapraklar nalandı Sen bir düşün koynunda oyalanırken Üzeri açıldı ve öldü sevda Burnumda kalbimin yanık kokusu İçimde vefasızlığın tortusu Ağladım leyli; duymadın |
.Ah ile düşürdü gözünden Leyla.
. Son defa vedalaşırken Ay’la
Yusuf yüzlü dipsiz kuyuda,
Maşuk aheste !...derin uykuda....
yakıştı mı bilmem ama şiiriniz güzeldi