ülkemde cemreler yas tutuyor
içimde bir çocuk durmadan ağlıyor
çekiştiriyor zamanın libasını üryan bir yalnızlık öpüyor tıpkı ben gibi tıpkı sen gibi bileklerimde birkaç damla göz yaşı kuşlar ölüyor özgürlüğün yasaklarında içimde dinleniyor yasak zamanlar tutuklu küstah bir yabancı gibi esiyor sızım ve geçmiş demir perde gibi iniyor avuçlarımdan bir karış daha aşağıya dökülür yeryüzüne ölü kuşların kanatları kırkılan umudun yasını tutar kuzuların sessizliği iğde dalına asılır dilek çaputları ve içimde bin çocuk ağlar bizmiş gibi savaşın gölgesine sin/miş şiirler dilinde cemre ateşi gibi yakıcı suya yazılan ağıt gibi hafif dilde dem almış sözler gibi kırgın ömrün dik yamacında iki büklüm yaşlı avuçlarımdan bir karış daha aşağıda zaman durgun içimde bir çocuk ağlıyor sessizce yas tutuyor zaman ve riyakar bir ömrün avucu kadar yakıcı bir gece fısıldıyor o an üç sihirli gizem dilimde cemre fışkırıyor masumiyetin dudaklarından dualar dökülüyor mahmudiye düzkaya |
Canı gönülden kutlarım edip kaleminizi.
Saygılarımla...