Haksız mıyım?..
Dünya’da Türkiye’de, sokakta, ailede..herkes, ya kendisi ile veya bir diğeriyle kavgalı. Nedeni ise, çok basit. Çünkü; herkes, hırsından ve nefsini eğitmediğinden dolayı; kendisini hep haklı, karşısındakini ise her zaman haksız görüyor ve gücü yeten, yetmeyene bastırıyor... Fakat, aslında adalet diye yutturulan mekanizma felç edildiğinden.. haklının değil, daha çok; güçlünün veya paralının.. sesi çıktığından...
Nefis ve Şeytan ise, bir kenarda durmuşlar ve adeta sevincinden havalara uçuyor. Bunlara bir de; cahillik (dini ve ilmi) bilgi eksikliği eklenince, Allah’ın halifesi, vekili ve yarattıklarının şahidi olan o müberek olan insanlar.. insanlıktan çıkıyor ve bazan ayet-i kerime’de dendiği gibi, hayvandan bile aşağı mertebele kavuşuyor... Bende; düşünüp taşındım, bu gibi durumlarda; belki bir iki satırı hatırlanır ve akılda kalır da, bir gün bir kişiye de olsa; belki bir yararı olur diyerek.. onlara, aşağıdaki şiirle; akılda daha kalıcı olsun diye, herkes tarafından bilinen bazı; “kalıp cümleleri de ekleyerek” seslenmeyi uygun gördüm. Elbette ki, sözümlerim; söz dinleyene ve kendisinde fark ettiği eksiğini, gidermek isteyene... Çünkü söz, alana (tutuna) söylenir... çok tutulmuş, nice büyük’lerin pırlanta değerindeki sözleriyle; DAHA GÜZELCE YAŞANAN HAYATLARA.. VE DE DAHA GÜZEL YAŞANACAK, GÜNLERE.. YARINLARA dileğiyle!.. H A K S I Z M I Y I M ? . . Surprizsite.com Şiir Romanı Kitabı ŞİİR NO: 39 9-KASIM-2008 DERDİ OLAN, DERDİNİ; DERTSİZLER, NEYİ BİLİR? SAVAŞLAR, DA GENÇLER; BARIŞ TA, YAŞLILAR ÖLÜR. ACELE EDEN DEĞİL, SONU; SABIRLI, GÖRÜR... Yolu; doğru olana, it ürür.. kervan yürür... . Kaf dağından gelenler; her şeye, ayak sürür!.. DAĞ, DAĞA KAVUŞMAZDA; KAVUŞANLAR, İNSANDIR, NE KADAR YAŞASAN DA.. BU DÜNYA, BİR YALANDIR; ŞEHİTTEN DE, KATİLDEN DE ÇIKAN; AYNİ, CAN’DIR... Bütün bu gerçekleri; ferasetli göz, görür... Selâmeti bulmayan, gönlü; bir duman, bürür. AKÇENİN, AK OLUŞU; KARA GÜNDE BELLİDİR, CAN, AYNİ DE; ŞEHİTLE, KATİL AYNİ DEĞİLDİR; KÂİNATDAKİ, ZIT’LAR; BİRBİRİ İLE EVLİDİR... Ölmeden ölmeyenleri, Azrail öldürür... İşlediğin günahı; elin-kolun, bildirir. BİR HATUN, BİR ADEMLE; ELBETTE, DÜGÜN OLMAZ, BİR KOYUN İLE BİR KURT, BİR AĞILA KONULMAZ; MÜREKKEP YALAMAKLA; ASLA, ALİM OLUNMAZ... Yükseklere çıkana, merdiven lâzım olur... Az ve devamlı ibadet; Cennet’e, yol olur. BİR HAYVANIN LEŞİNİ; DİĞER HAYVANLAR, YERLER, ÖLEN, BİR İNSAN İSE; BİR MEZARA, GÖMERLER; BİR AVUÇ TOPRAK ATIP; GÖZÜN DE, DOYSUN!. DERLER... Kabir; o zaman kulu, uykudan.. uyandırır... Dünya’da, boşa geçen; günlerine yandırır. SANMA Kİ; BÜTÜN IRMAKLAR, HEP SONSUZA AKAR, TOK’LAR YER, AÇ’LAR BAKAR; KIYAMET, ONDAN KOPAR; HER ŞEYİN; İÇİ BENİ, DIŞI DA, SENİ YAKAR... Irmakların sonunda; bir göl, bir deniz vardır... Ömrü boşa geçiren; hem ahmak, hem aptaldır. SÖZ UÇAR, YAZI KALIR; DAMAKTA, TADI KALIR, YAŞ, KEMALE ERİNCE; NE ZEVK, NE SEFA KALIR; SAZ ÇALANDAN GERİYE, BOMBOŞ BİR SEDA KALIR... Aklın fikrin şaşırıp, yan yollara takılma... Cennet; biraz pahalı, Cehennem’se bedava. İBRAHİM HAKKI, DER Kİ; GÖRELİM.. MEVLA NEYLER, HER NE FİİL EYLERSE.. MUTLAKA, GÜZEL EYLER; İLMİ OLAN, İLMİYLE; AHİRETİ SEYREYLER... Zenginlik de, fakirlik de; başı, sonu hep dert... Gel!.. Bu doğru sözleri, kulağına küpe et. EN YÜKSEK DAĞLARA DA, BİR KENARDAN YOL ÇIKAR, HER GÜN, BAKLAVA YİYEN; SONUNDA, ONDAN BIKAR; BİR YİĞİDİN ÖLÜMÜ, BİR ACI SÖZE BAKAR... Mürsel; bu, son sözünü; söyledi, mühürledi... Bu Dünya, bomboş dedi: Sonra, RABB’e.. yöneldi... ALANA, AZ SÖZ; YETER, FAZLASI, DELİ EDER, ZAMANIN DA; SONU GELDİ, İNSANLAR DERBEDER; BU SÖZLERİM, SANADIR; ARTIK, UYAN.. BİRADER!.. Varlık ile, yokluğu; ayırır, incecik zar, Günahına AF dile, hemen; Rabb’ine, yalvar... 10-ŞUBAT- 2008 SAAT: 15:00 Konak-İZMİR. |