BANA SIRTINI DÖNMEDEN OTUR DİYAROtur soğuktan kesilen dizimin dibine Diyar gözlerimin neden siyah baktığını anlatacağım. Sana insanların kalleşliğinden bahsetmeyeceğim ya da bir fahişenin kısık gözlerinin neden bu kadar canlı baktığından olanları sinesine gömerek bir aşkın peşinden düştüğü uçurumu herkes biliyor vesselam bildik hikayeler bunlar insanlığımızı bir direniş kuyusuna gömdüğümüzden beri her şey tanıdık geliyor artık. Ben sana vicdanı hangi kanadı kırık kuşun gözyaşlarında nasıl kaybettiğimi anlatacağım. Acıyıp elini uzattığın hangi yılan sokmadı ki bir avuç umudu hangi sevda ihanet denizinde boğuldu da dudaklarımızı dayayıp soluk olduk aşka bu sefer ki yangın inan ki bambaşka. İnsanların içinde ta yüreklerinin arka sokaklarında var olduğuna inandığım kimisininse direk kalp kapakçığının içinde olduğunu sandığım vicdan dan bahsedeceğim sana Diyar bir zamanlar bende var olan bir şeyi nasıl kaybettiğimi anlatacağım gözlerimin elasını nasıl ay/ın kapattığını ve tutulduğunu. Gök soğuk bakışlarını gizli gizli içime gönderirken yıldızların nasıl bir yalancı olduğunu dinle benden Diyar kameriye altında gizli gizli aşkın tutuşmaları da yalan insanoğlu aşkı tutkuya değiştiği günden beri bir çerkes kızı edasıyla döne döne yer yüzüne düşüp öldü. Bir sır gibi saklanan insanın nefsi bak nasıl şaha kalktı yaban ovalarda kardeşin kardeşi katledişinden beri insanlar artık sadece bir et ve deri. Hangi şaşkın yüreğimle yolu kaybettiysem umut güzergahında hemen yolun başında eli kanlı bir katil alışkın olduğu bir hainlikle tam içerime sapladı bıçağını gözlerim şaşkınlıktan faltaşı gibi dışarı fırladı işte tam o anda elası karaya boyandı. Kan kesti günü ve kucağıma vicansız bir kız çocuğunu koydu.. Ağlamasına aldırmıyorum Diyar hep oyaları yırtılmış bir mendil taşıyorum yanımda siliyorum gözlerinde ki kana kesmiş günleri kahrediyorum aptalca inanışlarımın dünlerine ve içim sızlayarak alkış tutuyorum vicdansızların bügünlerine.. Şimdi Diyar sen de dönme bana sırtını elimde vicdansız bir adamın annesiz günlerinden kalma kanlı bilyaları kendi vicdansızlığımla tokuşturuyorum ne yapacağım belli olmaz senin saflığına inat kıskaçlıkla ayırabilirim kafandan gövdeni. En yakınına dönme sırtını en sevdiğine inanma Diyar bir gün bir hiç yüzünden kolayca harcıyor seni ve bu yalnızların mekan tuttuğu vicdansız ruhlarla dolu hayat denen bir gemi. Çok geç anladım Diyar çok geç. Ayvazım DENİZ |
kül ve duman ahengi
sorgular beni benden ederken ömür törpüsü
kesik bir sancının yüreğimde bırakığı sızı..
sonsuz tebriğimle