Töre dört yanımı sardı!
Ellerim boş
avuçlarım neden sımsıkı? Hayallerim , hatıralarım hepsi kaybolmadı mı? Sevdamın tadı, ölüm çığlığı tavanda asılı . Töre dört yanımı sardı! Uçuşan perdelerde barut kokuları, çitlere takılı gelinliğimin parçası kanlı. Duvarları yıkılmamakta kararlı, beyinleri! örümcek ağlı , gözleri kan çanağı , ağızları salyalı,, elleri kanlı, aile meclisi kararı verdi; “Üzerimizdeki leke ancak bu şekilde çıkar’’ İzcim Ağam, Avcım kardeşim oldu . Gözlerime bakamadı . Bakamadı da vurdu… Titriyor canım çıkamıyor . Gözlerim yarı aralı kapanamamış açık gidecek besbelli. Sevdiceğim bir karış ötemde yatar kulağımda sesi ; ‘’o kınalı parmaklardan o beyaz eller yolcuyu yolundan eyleyen dilber’’ Kalk sevdiceğim gitme yoluna , o yoldan dönülmez içtin ağuları da bensiz gidilmez. Kaçarsın bulurlar. Beraber tutmaz da yan yana vururlar. Ey ağalar! 14 yaş 65 e gelin gider mi? Kardeş kardeşle everilir mi? Berdele karşı gelinir mi? Kız eşya gibi değişir mi? Aydınlar!!! susar da durur mu? Bunun adına da Töre denilir mi? |
14 yaş 65 e gelin gider mi?
Kardeş kardeşle everilir mi?
Berdele karşı gelinir mi?
Kız eşya gibi değişir mi?
Aydınlar!!! susar da durur mu?
Bunun adına da
Töre denilir mi?
Elbette denilmez ve denilmemeli de çünkü geri kalmışlık , cehalet , hiç bir ahlaki kurallara sığmayan , kültürümüzdür denilemiyecek kadar bayağı , ilkel ve aynı zamanda feodal ve utanılası bir davranış durumu ....
Siirinizi geç okuduğum için özür dilerim , gerçekten de toplumumuzun kanayan bir yarasına parmak basmışsınız ve bundan dolayı da size ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum ve sizi bu acı ama anlamlı ve duyarlı siirinizden dolayıda kutluyorum , sevgilerimle ........