İnsanlar bana hiçbir şey yapmadılar. . .
Koklarım
ölü gülleri gülller öldürür aşkı Rahatsız durgun güller öykünür güller sevince ve yetişirim ben her günümün ölüm niyetine kurur su gülmez güller gider bedenimin yeşili gider kızarak kan kıpkırmızı güller sakatlanır ayaklarım durur gitmekten güller sayıklar ışığı zayıf kahverengiyle ıslanır, parçalanır üstümde güller. Dikene bakarak batarak dikenden bir tel örgünün içinde sendelemiş ve şaşkın dikeni batırıp , üstüme geldiğinde. gördüğüm çorak kopan parçaları geri dikemez bedenine küçük bir çocuktur korkunca aynayla bölünen uykuda çömez bir rüyadır asıl ve herkes anlamış rolü yapar hep kendi iğnesinden haberi bile yoktur çoğalır kaygısı çocuğun bir anı bulup atar suya ve sonunda sırası gelir o müthiş sessizlikte bilmezken artık ne yapacağını koyu mavi gecelerde boğulurken ve kısmi felçlerim depreşir depremin anavatınında ve doğuştan öksüz bir bebektir şu kocamış bedenim bir poşet dolusu yanılgı şüphe zarında kıvranıp dururum , kilitli bir giysi gibi. Oda bıkıp kaçar en sonunda dikenli bir salıncak en sonunda yalnızlığımla başbaşa alışkanlığım yalnızlık orda durup bakan bir siluettir acı veren dağılan mutluluğun ardından ve sensizliktir komşum ... bulaşır körpe gençliğime bulaşır duvar saatinin hapishanesine duvarın harcı güller evimin durumu kuru güller... kaç tane giysi değiştirdim, hala kimliksiz... bir yılan tarlasında...... Ve Sezen çaldı radyoda ...Git...* |
Bazen okuduklarımda kendimi buluyor um
öylesine içten soluyorum ki satırları
ne bileyim işte
bu bir bendemi oluyor bilmiyorum
dugusallığım
yazardan daha fazla sanıyorum
kutlarım yürekten yüreğini