NE OLUR SEN BANA BAKMA!
Ne olur sen bana bakma!
Biraz hüzün, biraz hazan var ruhumda O değişmez eşsiz hatıraların her anısında Sonbaharın yapraklarının solmasına benzer Esen rüzgarın gelgit şimşeklerinin ışığında Dolu dizgin yağan ilkbaharın yağmurlarında Bir fırtına, bir girdap, bir dolu olsamda hep uzağında Ne olur sen bana bakma! Bir demlik çayla hatırla, Bir kahvein telvesinde anımsa Bir süpriz gibi çalan kapının ardına Uykundaki huzurda, rüyandaki güzellikte kalbinin o en derin köşesinde bir ses ve soluk gibi Hadi yeniden yepyeniden olan tüm başlagıçlarında Unutup ve umarsızlıklarında dahi bir sessizlikte gör beni Samimiyetimle, cesaretimle, umudumla, iyiniyetimle Ne olur sen bana bakma! Bir çiçekte, bir böcekte, bir bulutta, Gökkuşağındaki tüm renklerle, yediveren güllerinde Gittiğin her yerde her şekilde görebildiğin güzelliklere Gelemesemde yüreğinle taşı beni yaşam sevinçlerinle Uzak yakın deme sakın ulaş tüm diyarlara sessiz seslenişlerimle Gözlerimle gör, dokun yüreğimle barışçıl olan tüm özgürlüklere Sevda ile gam ile keder ve sevinç ile avuçlarında sakla tüm istemlerimi Yaşama sevincinin tüm zorluğuna dair vazgeçilmezliğimden usanmadan Ne olur sen bana bakma! Biraz sevinç, biraz naz, biraz niyaz ile Yinede herşeye rağmen sen çok yaşa tüm sevdiklerimizle Yazan/ Hülya COŞKUN Fotoğraf/ Levent YAVUZ |
Gönlün sönmeyen ateşini yakar, tebrik eder, esenlikler dilerim.