Sılâdan Çıkmayan Bilmez GurbetiGüzel düşlerini böler kâbusu, Sılâdan çıkmayan bilmez gurbeti. Gözlerine vurur, gönül buğusu, Sılâdan çıkmayan bilmez gurbeti. Bedeni bitirir, rûhuna siner, Hayat katılaşır taşlara döner. Sineler yanarken ocaklar söner, Sılâdan çıkmayan bilmez gurbeti. Bazen zincir olur, bağlar elini, Kör bir bıçak olur, keser dilini, Bitmez kâhır olur, büker belini Sılâdan çıkmayan bilmez gurbeti Nedenler, nasıllar kolay da yine, Cevap bulamazsın asıl, niçine, Yıldız yıldız, ateş düşer içine, Sılâdan çıkmayan bilmez gurbeti. Sinende dermansız, yara açılır, Umudun yerini öfke, hınç alır, Çoraklaşır hayat, gönlün boş kalır, Sılâdan çıkmayan bilmez gurbeti. Araya girerse uzun bir zaman, Unuturlar seni, hısım, akraban, Yakın arkadaşı bulursun yaban, Sılâdan çıkmayan bilmez gurbeti. Özlemde boğmaktır gurbetin huyu, Ekmeği yenmez ki, içilsin suyu, Karanlık lâbirent, dipsiz kör kuyu, Sılâdan çıkmayan bilmez gurbeti. Gelendost |
Ekmekleri yenmez, içilmez suyu,
Karanlık lâbirent, dipsiz kör kuyu,
Gurbete çıkmayan bilmez gurbeti. "
İnsan için dünya bir gurbettir. Gurbette sılayı düşünmeden zaman geçmiyor.Saygılar.