Dünyaya Sitem
Derdini, kahrını çeker miydim hiç?
İçinden vuslata yol olmasaydı Hasretle gözyaşı döker miydim hiç? Gönülden sevdiğim kul olmasaydı Karanlık gecen de hemen solardım Keder denizine fena dalardım Belki de isyanla, kinle, dolardım Doğruyu gösteren gül olmasaydı Kaç kere uykusuz vardım sabaha Yalvardım, yakardım yüce Allah’a Yollarında düşüp dururdum daha Elime uzanan el olmasaydı Sen süslen püslende elleri eyle Kaç kişi koşturur ardından söyle? Yazar mıydı kalem derdimi böyle? Yüreğim yanıp da kül olmasaydı Sana sürgün oldum, kaderim Haktan Seni de, beni de yarattı yoktan Çoktan savururdun, sen beni çoktan Sımsıkı tuttuğum dal olmasaydı Baharını bilmem yazını bilmem Yıllardın içinde bir türlü gülmem Der miydim bu hana, bir daha gelmem Sunduğun zehirli bal olmasaydı Konuşur dururum, bu mudur hayat? Gördüğüm insanlık çürümüş, bayat Eder miydi kalbim, böylesi feryat? Dilim senelerdir lal olmasaydı Emine Yılmaz Dereci |
Kıtalar arasında gittim geldim hangisini yorumuma alayım diye bir türlü karar veremedim
Her biri birbirinden güzel ve özeldir
Hayran oldum bu güzel sevda seline. Bu ne güzel bir yürek sesi bu ne büyük bir sevda
Tutkuyu adeta yüreğine ve kalemine hayran oldum canım kutlarim seni hoşça kal