tik takbu gecede dün gece gibi her gece gibi yine yokluğunu vuruyor zaman ve ben yine girdaplarına dolanıp yokluğunun dibine düşüyorum denizler sürgün rüzgar sesimde nefesim yanarken şiirler üşüyor bırak sızlasın ellerim kavursun dudaklarımı meçhul besteler yara bere parça parça bir geceyim yine ihtilal yaptığım düşlerimde ateş böceklerim firarda ve ben karanlığına sarıldıkça d/üşüyorum çok ama çok uzaklardan yine bir denizkızının hüzünlü şarkısı çınlatıyor kulaklarımı bu şarkıda da yine kekremsi bir telaş dans ediyor dilimde ay ışığı taramıyor artık dalgaların saçını yakamozlar kaçışıyor mavinin derinliğinde vurgun yemiş benliğimde sahillerim kayıp ben kayıp bu gece de dün gece gibi her gece gibi sensizliğimin kıyısına oturup hasretini topluyorum adım adım iz taşıyan her acıya yine diz çöküyorum içimde yalnızlık vurdukça saatleri saçlarından çalıntı kızıl şafaklar dolanır boynuma ve şafaklarımın kuytusunda demlenir bekleyişlerim ve gelmediğin her şafak döşümde çöreklenmiş bir kurşun içim uçurum gözlerin gibi sözlerin ise namluya sürülmüş mermi ruhumu kundaklayan yokluğunda kaç ölüm daha var içimde saymadım sayamadım tik tak tik tak saat bizi bizden çok olmuş geçeli içim çok acıyor boğazımda yutkunamadığım bir ölüm haydi ne duruyorsun çek tetiği vur artık al artık sendeki beni İlhan Aşıcı |