SOKAĞA DÜŞEN
sesler azaldı sokakta dinliyorum usuldan
tabakta iki dilim peynir kaldı pencere ardında ben türkü bitti uzun hava başladı sabaha kadar sürer ışıklarda söndürüldü gece çullanıyor yine dışarı çıkmak gerek bu yağmurda ıslanmak lazım körkütük titreyene kadar sigarada ıslansın donumda ne farkeder postacıda çalmıyorya kapıyı gelende yok kitapda inmiyor rafdan kalemde kırılmış kaybedecek çalınacak birşeyde yok biraz deri et kemik birazda şiir var onlarıda götürüyorum zaten ıslansınlar neyazar gece gece görünmez karanlıkta altı üstü boydan boya bir sokak iki lamba birde yalnız kimsesiz sinik sarı kedi kapı gıcırtısına komşuda uyanmaz ölülerde çeket paltoda giyinmeye gerek yok yürekde kan sıcak zihinde taze suret söğüt ağacıda yok buralarda hışırtılı ırmak kenarının kokulu toprak yoluda yok yol beton apartmanlar beton şehir beton rakıda bitiyor peynirde uzun havada bu saatte ıslıkda çalınmaz sokakda masa böyle kalsın gelince toplanır nasıl olsa ışıklar yanıkkalsada olur kimseyi uyandırmaya gerek yok bu saatte |
dünyayı toplasan da yine dağınık kalacak...
selamlar