Bir bilinmeyene doğru Tutunuştu umutlarım Geç bulduğum hayat ağacından Bir bir döküldü anılar Gönül limanlarım da Firari fırtınalar var şimdi Yelkenlerim Vefasız alemlere kapalı Dalgalar çarpıyor Yılgın dualarımın Kırık küpeştesine.
Sevdam, Telafisi imkânsız bir yalnızlığın içinde, Can çekişleriyle tanımlansa da, Ruhum Haylaz bir çocuğun sevinciyle Yüzüme gülümser, Serer içime sevinçleri, Bir gün çeker gider de çok uzaklara Kalırım bu şehir de yine Kendime dönerim kırıldıkça.
Kırık bir gölge oyunudur yaşamak, İçimde örselenir hasret Sürtündükçe aşkın nefesine Efsunlu hatıralar, Yol alırım uzak denizlere, En güçlü dal olur ellerimde Yaşamak büyüsü, Girdaplar Kendi çevresini oyarken, Bir bulut döner tepemde, Özlem mevsimlerini beklerim , Mutluluğun loş sığınaklarında.
İçimdeki sözleri Asarım bildik tasalanışlarımın kuru dallarına Kurutmak için mevsim güneşiyle Fukara bir yaşanmışlığın dizginleri Kanattıkça ellerimi içlenir, İçlendikçe Alışırım sargısız yaşamalara Hoyratça koparıldıkça yaşamımdan yapraklar Yağmalanmış aşkımı, atarım sığ bir yerine Tuzlu yaşam denizinin Hiç olmamış gibi, Erir, karışır suya...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
sevgi belki de bu yüzden anlamlı, karşılıksız ve çıkarsız oluşundan...sevilen ne kadar sevildiğini bilmeden, seven ne kadar kendinden ödün verdiğini bilmeden geçen beyhude zaman..kimi zaman bu çarkın içinde kaybolurcasına yuvarlanırız, her çark dönüşü yüreğimizde bedenimiz de vurur sivri kayalara, kan akar sızlar bedenimiz ama yine de aşkımızdan olsa gerek ki hiç aldırış etmeyiz o yaralara..zaman deriz, zaman...ve bir sessiz ve sakin limanda hep bekleriz belki birgün o da sürüklenip gelir mi diye o limana...yüreğine sağlık peri, yine harika yine yürek yakan, dağlayan bir şiir.sevgiyle kalın...
xxhavacixx tarafından 3/25/2014 10:43:29 AM zamanında düzenlenmiştir.
merhaba, o onur bana ait üstadım, sizin kaleminiz o kadar güçlü ki, yazdığım yoruma karşılığınız bile bir şiir yazmaya yetecek kadar anlamlı ve derin.saygılar benden üstadım...
"...adı sevgili olanlar bile karşılık istiyor kalbinin atış hızına. ben seni seviyorum ama dur bakalım sen de beni "benim seni sevdiğim kadar" seviyor musun? oysa sevin dedi tanrı. önce sizi sevmeyenlerden başlayın işe, karşılık istemeden, pazarlıksız sevin, sizi seveni de sevmeyeni de. oysa sevin dedi tanrı..."
Yüreğiniz dert görmesin üstad...onur duydum...hoşgeldiniz sayfama ve her daim beklerim... kaben saygılar......................peri
merhaba, o onur bana ait üstadım, sizin kaleminiz o kadar güçlü ki, yazdığım yoruma karşılığınız bile bir şiir yazmaya yetecek kadar anlamlı ve derin.saygılar benden üstadım...
"...adı sevgili olanlar bile karşılık istiyor kalbinin atış hızına. ben seni seviyorum ama dur bakalım sen de beni "benim seni sevdiğim kadar" seviyor musun? oysa sevin dedi tanrı. önce sizi sevmeyenlerden başlayın işe, karşılık istemeden, pazarlıksız sevin, sizi seveni de sevmeyeni de. oysa sevin dedi tanrı..."
Yüreğiniz dert görmesin üstad...onur duydum...hoşgeldiniz sayfama ve her daim beklerim... kaben saygılar......................peri
"Bir bilinmeyene doğru tutunuştu umutlarım , Geç bulduğum hayat ağacından bir bir döküldü anılar, Gönül limanlarım da firari fırtınalar var şimdi, Yelkenlerim vefasız alemlere kapalı. Dalgalar çarpıyor,yılgın dualarımın kırık küpeştelerine,"
"geç bulunan hayat ağacı...firari fırtınalar...gönül limanı...vefasız alemler...yılgın dualarımın kırık küpeşteleri...." kelime grupları ile örtüşmüş bir isyanı var umutların...yüzyılımızın sancısı bu,yağmalanan sevgileri üzerine...Ve,yılgındır insanların yüreği,sevmekten...terkedilmekten ve ihanetlerden...Birçok yürek,insanların vefasızlığından kapatmıştır gönül bahçelerini sevmelere ve yönelmiştir artık maddi değerlere...
"Sevdam, telafisi imkânsız bir yalnızlığın içinde, can çekişleriyle tanımlansa da, En çok, ruhum haylaz bir çocuğun sevinciyle yüzüme gülümser, Serer içime sevinçleri, bir gün çok uzaklara çeker gider de, ben yine kalırım bu şehir de ,kırıldıkça kendime dönerim..."
Şöyle der bir şair cümlesi "yapayalnızım elif gibi,kalabalıklar içinde"Ve,gene kendi yalnızlıklarımızla,kırıldıkça kendimize döneriz hep...Ve,şehirlerde kalırız kendi kırılganlıklarımızla başbaşa...Ruh ve kendim farklı iki simge olarak kullanılmış ki,et ve kemiğin statik duruşu ile ruhun duyumları farklı betimlenmiş...Bu da,durduğumuz yer ile ruhumuzun aynı mekanı paylaşmadığı gerçeğini ön plana çıkarmış...
"Şimdi,kırık bir gölge oyunudur yaşamak,içimde örselenir hastetim, Sürtündükçe aşkın nefesine efsunlu hatıralar, biz yollar alırız uzak denizlere, En güçlü dal olur ellerimizde yaşamak büyüsü, Girdaplar kendi çevresini oyarken, bir bulut döner tepemiz de, Ve biz özlem mevsimlerini bekleriz ,mutluluğun karanlık sığınakların da ...."
Karagöz oyunundan esinlenerek,gölge oyununun yaşamı simgelediği vurgulanmış...Aşkın nefesine sürtünen efsunlu hatıralar,kelime grubu harika....Ve,insanların uzak denizlere yol alışı devam etmede...yaşamın güçlü dalı güç olarak ele alınmış yaşamın o sihirli büyüsü...Yaşam devam ederken etrafımızda ve biz özlem mevsimlerini bekleriz habire,kendi gün ışığı almayan labirentlerimizde,mutluluk oyunları icat ederek... Sosyal yaşamın,insana dair kesitlerinin betimlenmesi olarak bakir imgelerle sunulmuş okuyucuya bu bölüm...
"İçimizdeki sözleri ,bildik tasalanışların kuru dallarına asarız, Kurutmak için,mevsim güneşiyle. Fukara bir yaşanmışlığın dizginleri kanattıkça ellerimizi içlenir, içlendikçe sargısız yaşamalara da alışırız. Hoyratça koparılır , yaşamın yaprakları, Yağmalanır aşk, sığ bir menzil de atılır tuzlu yaşam denizlerine hiç olmamış gibi,akar gider..."
Yüreğimizdeki kederleri,umutları,yaşanmışlıkları,hep yaptığımız gibi,hüznün dallarında kuruturuz,gene giymek için...Ve,sargısızdır yüreğin yaraları...kimimiz,kendi mabedine hapseder kendini...kimimiz,küllerinden dirilir bir başka sevda ile...kimimiz de,alışırız sargısız gezmelere....Hoyrattır yaşamın zaman kesitleri...nerede,kiminle,ne kadar,nasıl,nelerle karşılaşacağımız bilemeyiz...
Ve,yağmalanır aşk...hiç yaşanmamış gibi...sığ menzillere...zaman denilen kör kuyulara atılarak...Akar gider aşk ve insanoğlu işte böyledir...Yağmalatır aşkını zamana,ilgisizliğe,bol çeşitliliğe,maddeye,makama,şan ve şerefe,paraya,dış güzelliklere,tensel zevklere,anlık heveslere......
Şairemiz kelimelerin o gizemli,efsunlu ve kuvvetli gücüyle,yüzyılın yağmalanan aşklarının betimlemesini yapmış..Çokça da başarılı ve profesyonel bir sosyolog gözlemiyle....Maalesef ki,yağmalanıyor aşklar,üç günlük dünyanın anlık hevesleriyle..Yürekler yapayalnız,kalabalıklar içinde ve herkes çekilmiş mutluluk oyunu oynadığı labirentlerine...Cadde,sokak,mahalle ve işyerlerimizde boş gözlerle bakan yüzlerin arkasında aşksız insanlar var...aşkı yağmalanmış yüreklerin,sargısız yaraları var...Kabuğuna çekilmiş kimlikler var...Karakteri alabora olmuş et yığınları var...heran,sırtınızdan vuracak,maddeci kimlikler var...Ve,kendimiz yağmalattık aşkı biz...biz yağmalatıyoruz aşkı...Neydi sevgi...emekti,dostluktu...ne mutlu aşkını yağmalatmayan vefalı aşıklara ve kerem,leyla,mecnun,arzu,kamber,şirin yüreklilere...
Tebriklerim,yüzyılın sancısı,acısı ve ihtiyacı olan aşkın,günümüzdeki iç çekişmelerini betimlemedeki ustalığınıza ve sosyal yaraya dikkat çekmedeki içtenliğinizedir...selamlarımla...
Değerli üstadım,yağmalandı aşk,şiirime yaptığınız bu çok emek isteyen ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim...Şiiri yazmak bişey değil,karşı tarafa o duyguyu geçirebilmekti önemli olan,siz bütün duygularımı anlattınız ,gönül sesiniz hiç susmasın...Çağımızın içler acısı ,sancısı durumu...Yağmalanan aşk , dokunsak elimizde kalırdı, yüreği sevdalı aşklar...Uyusak düşlerimizde ölürdü bir asi,ömrü kısa kelebek... kıymetini bilemedik yağmalandı aşklar...Soğuk odalarda tesadüflere bırakıldı ...zincirlerine terkedildi bir mahpusun...bir aşkı bilmezin damarlarına zerkedildi, paramparçaydı hırpalandı aşk,yıpratıldı yağmalandı aşk...
Değerli üstadım,yağmalandı aşk,şiirime yaptığınız bu çok emek isteyen ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim...Şiiri yazmak bişey değil,karşı tarafa o duyguyu geçirebilmekti önemli olan,siz bütün duygularımı anlattınız ,gönül sesiniz hiç susmasın...Çağımızın içler acısı ,sancısı durumu...Yağmalanan aşk , dokunsak elimizde kalırdı, yüreği sevdalı aşklar...Uyusak düşlerimizde ölürdü bir asi,ömrü kısa kelebek... kıymetini bilemedik yağmalandı aşklar...Soğuk odalarda tesadüflere bırakıldı ...zincirlerine terkedildi bir mahpusun...bir aşkı bilmezin damarlarına zerkedildi, paramparçaydı hırpalandı aşk,yıpratıldı yağmalandı aşk...
çok güzel olmuş başarılı çalışmalarınız kendine has öz güveniyle bütün okuyucusuna kendini hatırlatacak nitelikde güzel bir paylaşım kutlarım yürekten.yüreğini
Bir bilinmeyene doğru tutunuştu umutlarım , Geç bulduğum hayat ağacından bir bir döküldü anılar, Gönül limanlarım da firari fırtınalar var şimdi, Yelkenlerim vefasız alemlere kapalı. Dalgalar çarpıyor,yılgın dualarımın kırık küpeştelerine,
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.