Gizli Özne!
tanrım neyi...
bu tuhaf kosusturmanın cevaplanılamayan soruları tanrım hangi zamanın sınırları arasındayız silmek icin ugrasır insan aklının köselerindeki sivrilikleri geri dönülesi bir karamsarlıktan sıkılıp hayata tutunmaya calısıyorum iki kat arasında kalmıs ve bir turlu karara baglanamamıs asansör gibi... ne boslugumun bana bir faydası var nede hakkımda karar alacak yargıcların... tutup kollarımdan sarsabilirmisin beni? bana tutunamadıgından beri ipini kopartmıs bir ucurtma gibiyim senin baktıgın yerden kendime bakabiliyor olsaydım belki sadece basımı öne eğip yururdum alnının yazısı yazdıklarından belli kendi lanetini kabullenmiş serseri bir sairim ben öldukten sonra ismi istanbulun bir sokagına verilecek kendime gelebilirsem eger simdi yazdıklarımı da senin isminle bitirebilecek... adını söylersem şiir sunuyor sairler bana hatta kafiyesini benim istedigim gibi hatta hecelerini hatta benim sevgimi benim gibi yazıyorlar bazı sairler siparişle şiir yazıyorlar.. yazdıklarını okuyunca sen cıkacakmıssın harfleri birlestirince adın duyulacakmıs hicbir zaman beceremedim sipariş uzerine yazmayı simdi de beceremiyorum nede sonra olmayacak adınla baslayan bir şiir yazmak gizli öznesi sen oldugun her cumleden vazgecmek bana göre deil ne kimse bilsin adını ne de kimse inansın özlemim’den yorulmus ve aslına ihanet etmiş bir yabancıyım ben... zorlama bir kabul edişin ardından, kendini öldüren... lanetlendigimin farkındayım, son bir kez görebilseydim seni... eski bir şiirin bir türlü tamamlanamayan dizeleri gibi... merhatmetinden uzagım tanrımın isyankar ruhumun kaybı melankolik bir şairin bos bir sayfaya karaladıgı son şiiri... |