sis çöktü kuytu bir kasabanın üstüne ne tam bir kış ne de bahar arafta bir mevsimdeyiz
baharın kucağında bir demet yasemen
ha açtım ha açacağım derken sis çöktü iki arada bir derede bir bahar ıssızlaşan bir kasabada salaş bir gün dönümü yalnızlığımın sağır eden gök gürlemesi avuçlarımda kurak damlalar ve çorak bir toprak gibiyim ben sis çöktü kuytu bir kasabanın üstüne ne tam bir kış ne de bahar arafta bir mevsimdeyiz tut ki unuttun bu salaş kasabada beni buz tutan bir yalnızlığa astın ruhumu o zaman simsiyah bir gök çöktü erkenden duman duman sana sarılan gölgeler tuz ve buz canhıraş bir seda yankılandı mevsim ayaz istanbul küs ben ise ise avuçlarımda kurak damlalar sis çöktü kuytu bir kasabanın üstüne ne tam bir kış ne de bahar arafta bir mevsimdeyiz haydi ne duruyorsun kopkoyu gecenin koynunda masum bir seçenin yürek sesine sinmiş gibisin sen bahar ben bereket olayım sen yeter ki iste kışa kefen biçeyim iki arada bir derede bahar arafta kalan bir mevsim ve ıssızlaşan bir kasabada salaş bir gün dönümü içindeyim sis çöktü kuytu bir kasabanın üstüne ne tam bir kış ne de bahar arafta bir mevsimdeyiz mahmudiye düzkaya |