LamaNice umudumuz mayalanırdı mayası iyi olsa şarap misali koruktan üzüm oluyorsa biter mi umut tekdüze anlamsız bir monolog düzeyinde iki söz arası bir sükut nutku tutulur sözün de zahit kaknem hayata umursamazlığın daniskası patiskası cart diye yırtılan yalan ve mum yatsıya kadar mı bilumum yalanlara yalancılara tükürsün Lama aynı renk iplik seçilmeli itinayla yama sırıtmamalı görülmesin duyulmasın saklanmalı hasır altında ve gerçek de olsaydı bu yüzleşmede tükürseydi yüzüne yağmur der miydi pişkinse hece çanlar çalınır artlarından ve teneke kokar teke kim demiş yalancının mumu yatsıya kadar gün nöbet devralır ezanlar okundukça Bilal Habeşi özlemi başlar onun kadifemsi sesi çağırınca namaza haza dört başı mamur ibadet le saadet ışıl ışıl parlayınca huzur gelir oturur misafiridir gönlümüzün safça bakar- kör bir aymazlıkla inandıkça yalana yalancının mumu da yanar ha yanar som altından gerçek ve tek taş pırlanta yüzük aşk erdemse söz gümüş bileklik doğruluk kocaman gövdesiyle kabus olur çöker üzerimize kaplar ufkumuzu dirayetsizlik bu ne sizliktir ne de bizlik düpedüz affedilmez bir edepsizlik Yüksel Nimet Apel 21/Şubat/2014/Cuma/Bodrum |