ey hayat kimseye yanlış kişiyi doğru aşkla sevdirme
bir sayfanın derinliklerinde bir daha avunmaz söz bir daha geçilmez kaybolmuş kendi adıyla odalara vurur gölgesi küçük, kırık bir gülümseme olarak akıntıya kapıldığı yerde
içinde aylak tanrıların uyuduğu mabetler belki bir gömüde birkaç eski eşyanın ışıltısı değişmiyor aşkın tutkusu ölümün ortasında kendimizi hazırlar gibi dayanmak ve katlanmak için silkelerken bütün benliğimizi dışarıda ayrılık düşmandır bize içeride aşk
kentin damları kuşku kıvamında yürüyordu çeyrek zamana bir göz intihar ediyor diğeri sürmesinde saklarken gerçeği merdiven boşluğunda kayıp diller elifbası söken çocuklar ağlıyordu kuşkularıma ilahiler dilenirken kal demelerle geçti ömrüm
yapay sarsıntılara fire veren bakışları sayarken yap-boz parçalarım arasında iyi niyet söylemlerim ve kırılmaya kıvrılmış ruhum kırık ampuller kadardı ışığın bütün kamaşma bundan ve bütün karmaşa
insanlar yalnızken aynalara bakarmış en çok sırrında saklı bir iç sesin iniltisi ile çatlayana kadar oysa baştan çıkmak giz değil ödeşmekse unutmak noktaların esamesi okunmazken “git” kasidesi sular seller gibi ezber caniler içlerinde taşırken kayıplarını ben ancak ben kadar ölüm
ve senin gözlerin yeminini bozan “bir duyun” beni tozlu bağlaçlarda küflenmiş ketumdur bir şeylerden geriye kalan dökülür saçlarından hadi biri uyandırsın artık ötekini ilkyaz gibi
alicengizoyunu (…aşık oldukça genişliyor içimizdeki mezarlığın yüzölçümü…)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
hadi biri uyandırsın artık ötekini... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
hadi biri uyandırsın artık ötekini... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ve senin gözlerin yeminini bozan “bir duyun” beni tozlu bağlaçlarda küflenmiş ketumdur bir şeylerden geriye kalan dökülür saçlarından hadi biri uyandırsın artık ötekini ilkyaz gibi..
okuduğum ve içinde kaybolduğum en güzel kitapsın sen okudukça çoğalan çoğaldıkça çağlayan bir ırmak misali adeta derinlerine çekiyor dönen yaprakların sigara ve çay benim keyif ortaklarım gördüğün gibi canım akıntına kapılmış sürükleniyorum yuvarlanıyorum satır aralarında bir kurşun kalem gibi henüz ilk sayfalarındayım ama okuduğum sayfalardan bile fazla çoğaldın sen ne çoksun ne güzelsin öyle aslında her gelen çayım soğuyor biliyor musun külüm de düşmese üzerine neredeyse acizliğimi unutacağım söylüyorum halimi anla diye aşkın yüzü gülünce bizden başka ne kalır ki geriye yinede aşk öldü ölmeli de
Böyle birşey yazmak geldi içimden. Şiiriniz güzeldi; tebrik ederim.
yeminini bozan “bir duyun” beni
tozlu bağlaçlarda küflenmiş ketumdur
bir şeylerden geriye kalan
dökülür saçlarından
hadi biri uyandırsın artık ötekini
ilkyaz gibi..
Güzeldi.Tebrikler...