Teşekkürler güzel sözlerine Dost.





Sevgiyle,
Şiirle,

Serçe can' dır. ^_^

Sevgili Öğretmenim,


Serçeler Üşümesin...

Çok teşekkür ederim, benim de en sevdiklerimden oldu bu şiirim.

Sonsuz hürmetler, sevgilerimle.

Kış gibi...







Uyanıyorum geceye
gündüzümü arıyorum
karanlığın bizi bıraktığı pencerelerde
sonra saksıda bir düş
düşte bir serçe
serçede bir gülüş
bir de öpüş bırakıyorum yaralı kanatlarımla
"- yok
- gelme" diyor bahar
sonbaharı savurup saçlarımla
kış gibi dökülüyorum yollarına.


.


Alır mısın beni içeri
üşüyorum
dondu kalbim
hem
serçeler gibi ıslağım hâlâ...



-










n e. m

__________________________________

Sevgili Öğretmenim,

Siz de hep var olun...

Issız


tohumlar dökülmüş kayrak taşlarına
çakır - menevişli
akıp gitmiş toprak yamaçlardan
manolya kozalağı delik deşik

begonvillerin kucağında küf kokulu yaz evleri
yaz evlerinde dağ tipisinin uğultusu

yalnızca bulutlar, güneş ay ve yıldızlar
ne çok renk varmış kara ile ak arasında
ne çok şekil
yumuşak
su ile gök arasında

fener çakar, döner döner çakar
husuflu çakar, şimşekli çakar
fener çakar, fenerci bakar, kızlar bakar
ne çok renk, ne çok desen, kara ile ak arasında

bir baca tüter, bir de fener çakar
adanın güney-batı yamacında

çelik panjurlarında mermi delikleri
paslı
çatısız - kapısız Trapani evleri

nisan ortasında yabani orkideler
göz alabildiğine çiçek, göz alabildiğine orkide
bir ben miyim ormanda gezinen
bir ben miyim orkideleri ezen

taş ağılda kayalar kırmızı yosun
kayalar nefti kına
karşı sırtlarda çınlarken unutulmuş çıngıraklar
binlercesi gıdım gıdım aşındırarak çimeni
kalem çekmiş yaylalara küçücük çift-tırnaklar

dere kıyıları yeşil yaprak
yarısı ıslak yarısı beyaz taşlar
dağları duman kaplamış, ladin dallarını kar
sürüler alçaklarda, kışlaklarda
kıranın arkasında aç kurtlar

eşek öldüren güneş, soğuk
bıçak gibi yel
altı taş, üstü teneke yayla evleri
altı ahır, üstü kafes yayla evleri

bir yayla evinin siperinde
güneşin buluttan en kurtulmuş yerinde
eşiğin az gerisinde binek taşına oturup
şenlikli günlere dalmak
dalmak orak ayının mehtaplı gecelerine
ışıl ışıl arpa başaklarına
çayır kokusuna, yonca serinine

bir ben miyim "gitmeler" dokunan
bir ben miyim gidip de gelmeyenlere yanan

tanrı adına gemilerin kovulduğu Efes’ten
Artemis’in, Pavlos’un, Yohanna’nın günlerinden
yaslanıp sütunlardan birine
ağıt yaktım gidip de gelmeyenlere

nanik yaptım, dil çıkarttım gelip geçenlere



*büyükharman*
bozburun, 25 ekim 2012
--------------------------------------------------------

Ege'nin Şiirine

Türkülerine Selam Olsun!

Arı Ayarı Yok Dediler

yıkılmakta yakılmakta
ülke ormanları yağma da
göz göre göre umursanmadı
aymazlığımızın üstüne

hırs gözünü bürümüş
ne idüğü belirsizlerin
şimdi söz düzer oldular
başımıza taş yağdırırken

inadından ölür dediğin
toprağa kin kusanlar
aşılmaz sandığın gediğin
gedildiğini görürdü

bulut gibi dolu gözleri
avucundan kayarken memleket
hıçkırığı tuttu soyanların
kıygın sanır duyanlar

astığı astık kestiği kestik
varsa yoksa o olmazsa olmaz
her kaldırdığın taş altında bile
korkarım dolmadan düşünüzde

çıkar gelir gülüşünüze
arı ayarı yok dediler
arsızlığından korkanlara
sarmaşık gibi uzar kolu

160114denizli

Ramazan Efe

_______________________________


Sevgiyle,

Ormanların Uğultstundan

Kırık Pandomim








Su çağırır kuşlarını
Dudakları üşür denizin
Küser de gidersin


Ağlar çerçevesiz resimler
Dört duvarda yalnızlık sobesi
Camları kırılır
İçimdeki düş sövesinin

---

Mori Kız

**

Dostlukla,

Yüze düşmüş yazların
Doru atları/
İklim zemheri
Giyinin koşumları…

Ali Ekber Hırlak

------------------------------


Sevgiyle,

Sevgili Dost,


İmge mi kötü
yoksa
'şekerleme dörtlüğü'
ucuz manzumeler mi?

"Her imge bir tufan yaratmalı" diyen
Aragon'a saygıyla,



Şiirle,

Cam Şişeler

Güneş tenimize yansımıştı
Eski bir sokak arasında
Ve güneşi bende izlemiştin
Rujsuz suskun dudaklarımda

O güneşi arıyorum yüzümde
Her sabah aynanın karşısında
Vitrinlerde, cam şişelerinde
Pilsiz kolsaatimin camında

Kutup Işığı




-------------------------------------



Kuzey'e, O Uzak Ülke'ye



Selam Olsun!

"a n n e sen ne zaman
kanatlarımı kanatmaya başlasan
ben bir kez daha ölüyorum
boş beşikte mezarın sırtında
yılları deviren b a b a m l a"

Hazer

-----------------------------------------------------------------


Şiirin Bereketi hep üstümüze olsun!

Tadı Bitter Gurbetler

kalktı sirkeci’den demir at, sırtında insan
acele tahta bavullar, ciğerde kan
yekpareydi umut, yürekler bölük
göçtü vatan’dan katar katar can


kara
bıyıklı doldu bremen sokakları
cıgaralar uçlu, uçkur bakırdan
alımlıydı petra’lar mini etekli
nasırlandı el özlem duvarından
berlin dururken


gurbetlik zor
hasretlik zor
para bol
sarihti pozisyon
köye düştü karambol
hollanda maçından
gerd müller’i iplemeyip
bindokuzyüzyetmişdört senesi


boşandı kimi
kimi kaldı kuma
kimisi aldırmadı hiç
habire hakuna matata


döndüler nice sonra
arabalar son model
kafada tüylü şapka
horon çalan teypler
koltukaltı haspa


pilli bebek hasreti vardı
vuslat varoşunda, köyünde
baboş diye ağlayan
tadı bitter gurbetlerin...





Vaha

---------------------------


Saygı, sevgi.

Sevgili Şükran Ay,


"Her şair, şiiri eleştirerek şair olur"

Veysel Öngören'in 70'li yıllardan şiirin göğüne fırlattığı
bir işaretfişeğiydi. Hepimiz için.



Şiire eleştirel yaklaşmayan, dergi okumayan, ustaları bilmeyen
belki bir arpa boyu yol alır.
Ötesi yok.

Dostlukla,

"gülün yaprağına düşen kırağı serinliğinde
şafak göz açınca maviliklere"

*


Şafak göz açınca Şiire...



Dostlukla,

"günlerden bir garip cumartesi,
hava karamsar ve biraz da ebabil
az sonra vuracak hükmünü
ıslatacak,terletecek tenimin her yanını."

*

Şiirde hep acemi kalmanın içtenliğiyle,


Dostlukla,

"Bir kış günü bir taksi gelir ve geri gelmez ömrümüz"

-Adnan Azar-

*


Işıklar içinde yatsın Adnan Azar.

Şiir, hep var olsun hayatımızda.

Şiirin "özel" olduğunu bilen dostlara
selam olsun!