HÜZÜNLÜ RUHLAR DERNEĞİ
Buralara;
ışığı dünyaya ulaştığında kendisi çoktan sönmüş yıldızlar kadar uzak ve yabancıydınız... Elinizde, erguvani renklerle bezeli düşler haritanız, dilinizde, efsunkar kelimeler; sesinizi duyacak, belki sizler kadar hüzünlü tanışık ruhlar aradınız. Yorulduğunuz da oldu ama bıkmadınız. Kimi zaman zor da olsa ulaştınız. Başkaları da vardı... O başkalarına; kendisine yabancı olan ve sanki, öyle kalmak için yarışan daha başkalarıyla birlikte, kayboluşlar arası duraklarda rastladınız. Çabaladınız, onları kayboldukları ücralarda bulup kendi kuytularıyla yüzleştirmeye, ama geniş değildi zaman; kendini yaratanın sabrı ve merhameti kadar. Üzülerek anladınız. En az, bir yalanı yaşadığımız kadar gerçek olan; uykudan ve kaygılardan artakalan, ve dar vakitlerde yaşanılan bir şimşek yalımında aynada görülen akisti, ömür denilen şey. Anlatmaya çalıştınız... Haklıydınız! Bir şiiri seyreder gibi bakmak vardı bu rüyaya... Bunun için; gören kalplerin, saklı gül bahçelerini aydınlatan ateş böcekleri gibi toplandınız... İyi ki vardınız! |