GÜNAYDIN!
Güneş ulu dağların zirvesine varınca
Yemyeşil filizlenen çim toprağı yarınca Dalda cıvıldayan kuş, yerde gezen karınca Ve kırda rahvan koşan doru taya günaydın! Yar elinden sunulan demli çaya günaydın! Çiçekle taçlı bahar, gazelle süslü hazan Köy yerinde ocakta süt kaynatılan kazan Denizdeki İstavrit, masmavi gölde Sazan Akarsularda gezen Alabalık, günaydın! Sabah işine koşan kalabalık, günaydın! Ey akıp giden zaman, saat, gün, hafta, sene Bir kedinin sırtında nasip arayan kene Torununa rengarenk patikler ören nene Kırmızı, beyaz, yeşil, mavi, sarı günaydın! Çiçek çiçek dolasan işçi arı, günaydın! Parkta oynayan çocuk, kol kanat geren ana Minaredeki ezan, kilisedeki çana Bütün Anadoluya, ta Edirneden Van’a İlçelere, köylere ve illere günaydın! Yurdumda konuşulan tüm dillere günaydın! Rabbim meyveler sunmuş, Kivisi, Nar’ı, Muz’u Sadık bir eş ve çocuk, hayatın tadı tuzu Anneden doğar doğmaz ayağa kalkan kuzu Kırmızıyı görünce kızan boğa, günaydın! Günaydın tüm canlılar, bütün doğa günaydın! 11şubatikibin14. . |