Hatırlar Mısın ? Anne…
Şehrin gürültüsü kaplamış yine her yeri
Herkeste bir koşuşturma Herkeste bir yaşam kavgası Bekleyen işçilerin sesi kaplamış her yeri İki kuruş ekmek parası için yaz kış demeden gece gündüz çalışan işçilerin. Onları gördükçe sen geliyorsun aklıma… Soğuktan buz tutan o öpülesi ellerin geliyor… Günün ağarmasıyla birlikte başlayan o koşuşturmalarını hatırlıyorum. Hiç bitmezdi işlerin oradan oraya yetişmeye çalışırdın hep. Ve ben hayret edercesine izlerdim seni uzaktan sessizce. Çünkü sen hiç şikayet etmezdin bir kere bile. Önceleri sevinirdim bu duruma çünkü senin işe gitmen demek benim her istediğimi alabilmen demekti çünkü senin işe gitmen demek yüzümün gülmesi demekti. Önceleri beni sevindiren bu şeyler sonraları canımı çok yaktılar anne. Çünkü büyüdüm anne,büyüdüm. Büyüdükçe aklımdan çıkmaz oldu kar kış demeden işe gidişlerin. Hatırlar mısın? Bir kış tepeleme kar yağmıştı her yer bembeyaz hava buz gibiydi. O gün çok mutluydum kar yağmıştı çünkü,kar demek kardan adam yapmaktı kartopu savaşı oynamak,buz tutan yerlerde kaymak demekti benim için. Peki ya senin için neydi anne? senin için sadece çile demekti,eziyetti. O gün saatler geçti hava karardı sen yoktun anne. Çok korkmuştum gelmeyeceksin diye çocukluk işte sen beni hiç bırakmazdın oysaki…Daha sonra öğrendim yolların kapandığını ve onca yoldan o buz gibi havada yürüyerek geldiğini… İşte o günü hiç unutmadım anne,ne o günü ne buz tutmuş ellerini ne de soğuktan yaşlar dökülen gözlerini… Şimdi ne zaman kar yağsa ne zaman işe gitmek için soğuğa aldırmayan bir kadın görsem hep sen gelirsin gözlerimin önüne ve hep o gün. O gün ne kadar üzüldüysem şimdi bin misli acıyor canım. Sen hiç şikayet etmezdin,hiç ağlamazdın. Ama sonra gördüm anne senin gizli gizli ağlayışlarını gördüm. Sen ağladıkça bende gizli gizli ağladım hep. Sen hiç bilmedin görmedin anne. Ama ben hep seninle ağladım. Kendine bir şey aldığına hiç şahit olmadım ben Hep bana alırdın anne sana alalım bu seferde dediğimde hep duymazdan gelirdin Hep ilk önce beni doyururdun anne sende ye dediğimde ben aç değilim derdin. Senin önceliğin hep bendim ama ben bunu da sonradan öğrendim. Hatırlar mısın anne? Ben daha çok küçüktüm sen elimden tutmuştun eve doğru gidiyorduk Ben çikolata istiyorum diye tutturmuştum sen almamıştın,alamamıştın. O günü de hiç unutmuyorum anne hiç… Ben almadığın için ağlarken sen alamadığın için içten içe ağlamıştın. Benim ağlamam senin yüreğine düşmüş bir ateş gibi yakardı seni. Ben anlayamazdım. Ama şimdi anlıyorum anne geçmişi hatırladıkça daha da bağlanıyorum sana Seni hiç üzmedim diyemem hatalarım oldu ama yaptığım her hata daha da yakınlaştırdı beni sana. Çünkü sen hiç ardını dönmedin bana. Seni çok seviyorum anne senin gülümsemeni ışık saçan gözlerini çok seviyorum. Bugün anneler günü sana verilecek bir hediye bulamıyorum. Çünkü hiçbir şey senin kadar değerli değil. Diyecek sözde bulamıyorum çünkü senin değerini anlatabilecek bir kelime bilmiyorum... Anneler günün kutlu olsun anne… Anneler günün kutlu olsun… Sinem KARATAŞ |
üstün anlatımıyla
okuyucusunu yormayan
değerli bir eser olmuş
yazan elleri kutlarım