GİDİŞİN MEVLA’YA MI; DÜNYEVİ BİR TAHT’A MI?

Duydum ki koparmışsın aradaki bağları;
Yani, şimdi gönlünden çıktık mı? Söylesene…
Ne güzel paylaşırdık ovaları, dağları;
Kurduğumuz köprüyü yıktık mı? Söylesene…


Neden birden çatladı kurduğumuz ittifak?
Yılların dostluğunu nasıl bozdu şer, nifak?
Toz-dumanla kaplandı nurlu, huzurlu afak;
Şimdi, kafaya kurşun sıktık mı? Söylesene…


Efendim, güzel adam; dil dualı, göz yerde;
Zatınızı beklerken kutsanmış bir seherde;
Hata edip gözlere çekerek siyah perde;
Başka başka tarafa baktık mı? Söylesene…


Niye gözden çıkardın; sensiz bade içtik mi?
Aramızda yapılan akde vade biçtik mi?
Görüşüne aykırı kimseleri seçtik mi?
Verdiğin listeleri yaktık mı? Söylesene…


Düşündük, bulamadık; bu ani şok neden ki?
Şefkat tokadı değil; atılan ok neden ki?
Duanızı beklerken beddua çok, neden ki?
Yani birbirimizden bıktık mı? Söylesene…


Aramızı bozan şey paylaşımda hata mı?
Bu taktiksel hareket çevresel ihata mı?
Gidişin Mevla’ya mı; dünyevi bir taht’a mı?
Taht’aysa… çivileri çaktık mı? Söylesene…


Görünmez ordularla aynı safta dururken;
Bizi derinden sarsmak maksadıyla vururken;
Yerden kayalar alıp hınç ile savururken;
Biz, korkup başı kuma soktuk mu? Söylesene…



(03.02.2014 / Elazığ)
Güneri Yıldız

Değerli Büyüğüm Güneri YILDIZ’a...

uhreviler sükûnda, dünyevilerde lak lak…


duyduğuna inanma, gördüğün pişman eder.
bir defa gönle giren çıkar mı? söylesene…
kim ideal uğruna, dere tepe düz gider?
rabb’e koşan sıratı yıkar mı? söylesene…

hangimiz hırsımıza yenildi, nefse taptı?
bu dostluğu insan mı, şeytan mı, cin mi çarptı?
ben değil, sen değil. kim, nerede hata yaptı?
beynim kafatasımı sıkar mı? söylesene…

sultanım, bağrı yanık davamız hakikatti.
karşınızda edeple durmak bir liyakatti.
hani, bizim derdimiz millete sadakatti?
edepli, göz ucuyla bakar mı? söylesene…

gözümüzden kanlı yaş akarken görmedin mi?
yedi kıta üç deniz giderken sormadın mı?
elek vurup çöllere, çer çöp ayırmadın mı?
kutuplar gönülleri yakar mı? söylesene…

fetret mi yaşanılan, kardeş kardeşe kıysın?
aynı yılan kaç defa, şuh derimizi soysun?
caiz mi, fırsatını bekleyen sözü koysun?
helal olsun, dost dosttan bıkar mı? söylesene…

ganimet bize yasak, fani dünya bir tuzak,
gayeyi hayallere ermek uzak mı uzak…
uhreviler sükûnda, dünyevilerde lak lak…
kıyl ü kalden şimşekler çakar mı? söylesene…

yüce divan milletin bağrında kurulunca;
ve millet bu mahşere har vurup kavrulunca;
yarınımız bugünden başından vurulunca;
el, şah damara serum sokar mı? söylesene…

04.02.2014 / BARTIN
Dünyevî*Ekrem AKBUNAR